Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2017/418
Karar No: 2020/27

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/418 Esas 2020/27 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2017/418 E.  ,  2020/27 K.

    "İçtihat Metni"



    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : 3. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Asliye Ceza
    Sayısı : 372-24

    Kasten yaralama suçuna teşebbüsten sanık ..."in beraatine ilişkin İstanbul (Kapatılan) 33. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 28.11.2013 tarihli ve 2511-1186 sayılı hükmün mağdur katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 17.03.2015 tarih ve 32074-9648 sayı ile;
    “...Oluş ve dosya içeriğine göre, yaşı küçük mağdurenin annesinin aşamalardaki beyanlarında sanığın kızına saldırıp hırpaladığını beyan etmesi, mağdurenin alınan adli raporuna göre, sanığın üzerine atılı kasten yaralama suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında, sanığın mahkûmiyeti yerine dosya kapsamı ile uyumlu olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    6545 sayılı Kanun"un 84. maddesiyle 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 6. maddenin 1. fıkrası uyarınca sulh ceza mahkemelerinin kaldırılması nedeniyle bozmadan sonra yargılama yapan İstanbul (Kapatılan) 73. Asliye Mahkemesi ise 02.02.2016 tarih ve 372-24 sayı ile;
    "......"ın aşama ifadelerinde, "aralarında çıkan kavga sırasında ..."i zorla evinden dışarı çıkardığını" beyan etmiş olması, kucağında çocuk bulunan birinin karşılıklı kavgaya girmesinin ve kavgaya girdiği kişiyi zorla evinden çıkarmasının hayatın akışına göre olağan olmaması,
    ..."ın, "kucağındaki çocuğu ..."yi bir anda sehpanın altında gördüğünü hatırladığını" söylerken, çocuğunun yere düşmesi sebebini ve şeklini hatırlayamamış olmasının da hayatın akışına göre olağan olmaması,
    Annesi ..."ın kucağında bulunan 10 aylık ..."nin, kavga sırasında yere düşmesi hâlinde, yaşına ve beden direncine ve kontrol yeteneğine göre, adli raporda belirlenen "başındaki hafif şişlik" dışında vücudunda başka izlerin ve yaralanmaların oluşması beklenirken oluşmamış olması,
    Yetişkin bir insanın, üstelik akrabası olan 10 aylık bir çocuğa doğrudan onu hedef alarak saldırı ve darpta bulunması iddiasının tek başına olağan ve inandırıcı olmaktan uzak bulunması,
    10 aylık bir çocuğun emekleme, ayağa kalkarak yürümeye çalışma döneminde olması nedeniyle, bu hareketlilik içerisinde, başını, vücudunun başka yerlerini lokal olarak bir yerlere çarpmasının ve iz oluşmasının mümkün bulunması,
    Mağdure annenin sanığa karşı aşamalardaki husumete dayalı duygusal tutumu karşısında;
    Mağdure çocuk ..."nin annesi ..."ın aşamalardaki beyanlarına ve mağdure çocuk ..."nin "sağ frontal bölgesinde hafif şişlik olduğuna" ilişkin tespit bildiren adli rapora dayalı olarak; sanık ..."in mağdure çocuk ..."a yönelik şekilde kasten yaralama suçunu işlediği yönünde, her türlü kuşkudan uzak biçimde vicdani kanaat oluşmasına yeter, somut, kesin, tutarlı kanıt bulunmadığı yönünde oluşan vicdani kanaatle, sanığın üzerine atılı bu suçtan, işlediğinin sabit olmaması nedeniyle beraatine karar verilmiştir." gerekçesiyle bozma kararına direnerek, önceki hükümdeki gibi sanığın beraatine karar vermiştir.
    Bu hükmün de mağdur katılan vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.05.2016 tarihli ve 156830 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca 07.12.2016 tarih ve 747-734 sayı ile 6763 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesince 13.03.2017 tarih ve 534-2492 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanık ... hakkında şikâyetçi ...’a yönelik konut dokunulmazlığının ihlali ve tehdit, mağdurlar Uğur Yıldırım’a yönelik kasten yaralama, ...’a yönelik tehdit ve hakaret suçlarından, sanık ... hakkında ...’e yönelik hakaret suçundan verilen beraat kararları ile sanık ... hakkında ...’a yönelik kişilerin huzur ve sükûnunu bozma ve hakaret suçlarından verilen düşme kararları temyiz edilmeksizin; sanık ... hakkında ...’e yönelik, sanık ... hakkında ...’a yönelik kasten yaralama suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar itiraz edilmeksizin kesinleşmiş olup direnmenin kapsamına göre inceleme sanık ... hakkında mağdur katılan ... Yıldırım’a yönelik kasten yaralama suçuna teşebbüsten verilen beraat hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı kasten yaralama suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    23.05.2011 tarihli tutanakta; İstanbul ili, Sarıyer ilçesi, Çamlıbel Caddesi, Dut Sokak numara 10/2 adresinde kavga meydana geldiğinin Polis Haber Merkezine bildirilmesi üzerine olay yerine gidildiği, şikâyetçi ...’ın, olay günü evine gelip kendisini darbeden sanık ...’e karşılık vererek kendisini korumaya çalıştığını, bu sırada sanığın kulağından düşen küpenin hâlen evinde bulunduğunu bildirdiği, şikâyetçi ... ile sanık ...’in İstinye Polis Merkezine getirildiklerinin belirtildiği,
    Aynı tarihli, saat 12.50’de düzenlenen tutanakta; ...’ın evinde bulunan beyaz taşlı 1 adet altın küpenin sanık ...’e teslim edildiğinin ifade edildiği,
    Nüfus kayıt tablosunda; mağdur katılan ...’ın olay tarihinde 9 ay 29 günlük olduğu bilgisine yer verildiği,
    İstinye Devlet Hastanesince mağdur katılan ... hakkında 23.05.2011 tarihinde saat 14.45’te düzenlenen genel adli muayene raporunda; darp, düşme şikâyeti ile getirilen mağdur katılanın başında, sağ frontalde hafif şişlik bulunduğunun belirtildiği,
    Mağdur katılan hakkında Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 24.06.2011 tarihli raporda; sağ frontaldeki şişlik oluşturan yaralanmasının basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif olduğu tespitine yer verildiği,
    Mağdur katılanın annesi ... hakkında düzenlenen 24.06.2011 tarihli raporda, boyunda muhtelif ekimozlar oluşturan yaralanmasının basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif olduğunun ifade edildiği,
    Sanık ... hakkında Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 23.06.2011 tarihli raporda; sol yanakta ve burun sol tarafta ekimoz bulunan sanığın yaralanmasının basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif olduğunun belirtildiği,
    Anlaşılmaktadır.
    Katılan ... 23.05.2011 tarihinde Kollukta; sanık ...’in olay günü evine geldiğini ve kendisinden aynı apartmanda oturan ... isimli komşusunu aşağı su dökmemesi hususunda uyarmasını istediğini, kendisinin ise sanığa bu işlere karışmayacağını söylemesi üzerine, sanığın tartışmaya başladığını, tartışma sırasında sanığın kendisine ve 10 aylık bebeği ...’ye saldırdığını, kendisini savunmaya çalıştığını, bu sırada sanığın küpesinin yere düştüğünü, sanığı zorla evden çıkardığını, sanığın dışarıda bağırıp kendisini tehdit etmeyi sürdürdüğünü, sanıkla uzlaşmayı kabul etmediğini,
    Mahkemede; olay sabahı evine gelen sanıkla ...’nın aşağı su dökmesi nedeniyle tartışmaya başladıklarını, sanığın doğrudan kendisine vurduğunu ve boynunu sıktığını, bu sırada çocuğu mağdur katılan ...’nin kucağında olduğunu, sanığın bebeği de hırpaladığını, olay bittiğinde ...’yi sehpanın altında bulduğunu, ...’nin nasıl düştüğünü hatırlamadığını, sanığı evden zor kullanarak çıkardığını, kapıyı kapatmasına rağmen sanığın hakaret ve tehdit etmeyi sürdürdüğünü, sanığın olaydan sonra mahalledeki tanıdıklara “Onu sehpanın altına soktum, dövdüm” şeklinde sözler sarf ettiğini;
    İnceleme dışı davanın sanığı ... Kollukta; sanığın komşusu olduğunu, balkonunu yıkadığı zaman, sanığın ikametine balkonundan su aktığını, bu nedenle olay günü sanığın bu durumu konuşmak için şikâyetçi ...’a gittiğini, ...’la sanık arasında kavga çıktığını işittiğini, içeride ne olduğunu bilmediğini ancak şikâyetçi ...’ın evinden çıkan sanığın “Sana soracağım” şeklinde sözler sarf ettiğini duyduğunu,
    İnceleme dışı davanın şikâyetçisi ... Kollukta ve Mahkemede benzer şekilde; kuruması için balkona astığı çamaşırları, üst katında oturan eltisi ...’ın tasla su dökerek ıslattığını, ...’yı uyarmak için kapısını çaldığında kendisine “Bundan sonra böyle, bu daha iyi günlerin,” dedikten sonra küfrederek kapıyı yüzüne kapadığını, ağlayarak eve gittiğini ve sanık ...’e durumu anlattığını, sanığın da konuşmak için yukarı çıktığını,
    İfade etmişlerdir.
    Sanık ... Kollukta; görümcesi ... ile aynı apartmanda oturduğunu, Fatma’nın balkona astığı çamaşırları üst kat komşusu ...’ın su dökerek kasten ıslattığını, olay günü aynı apartmanda oturan dayısının gelini olan şikâyetçi ...’ın evine gittiğini, ...’dan böyle davranmaması için ..."yı uyarmasını istediğini, ...’ın ise kendisine hitaben “Sen kimsin, niye karışıyorsun, aptal, salak” diyerek kendisine saldırdığını, kulağından yaralandığını, küpesinin yere düştüğünü, kavga sırasında kendisini savunmaya çalıştığını, uzlaşmayı kabul etmediğini,
    Mahkemede; önce ...’ın kendisine hakaret ederek vurmaya başladığını, kendisini savunduğunu, olay sırasında ...’nin beşikte olduğunu, kesinlikle ...’ye yönelik eyleminin bulunmadığını,
    Bozma sonrasında Mahkemede; ...’yi yaralamadığını, olay sırasında ...’nın kucağında çocuk olmadığını, adli tıp raporunda ...’nin başında şişlik bulunduğunun sorulması üzerine, çocuğun başındaki şişliğe kendisinin neden olmadığını, çocuğun önceden düşmüş, başını çarpmış olabileceğini, çocuklara kıymasının mümkün olmadığını, böyle bir suçlamayla karşılaştığı için üzgün olduğunu,
    Savunmuştur.
    Kasten yaralama suçu 5237 sayılı TCK’nın 86. maddesinde;
    “(1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur
    (3) Kasten yaralama suçunun;
    a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
    b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
    c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
    d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
    e) Silâhla,
    İşlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır” şeklinde düzenlenmiştir.
    Maddenin birinci fıkrasında kasten yaralama suçunun tanımı yapılmış, kişinin vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan her davranış, yaralama olarak kabul edilmiş, madde gerekçesinde bu husus açıkça vurgulanmıştır.
    Kasten yaralama suçunda korunan hukuki yarar, kişinin vücut dokunulmazlığı ve beden bütünlüğüdür. Suçun konusu, mağdurun acı verilen veya bozulan bedeni veya ruhsal varlığıdır. Failin yaptığı hareket sonucu, maddede belirtilen sonuçlardan biri meydana gelirse, kasten yaralama suçunun oluşacağında tereddüt bulunmayıp, bu sonuçları doğurmaya elverişli her türlü hareketle kasten yaralama suçunun işlenmesi mümkündür.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Mağdur katılan ...’ın olay tarihinde 9 ay 29 günlük bebek olduğu, annesi ... ve babası ile birlikte İstanbul ili, Sarıyer ilçesi, ... Sokakta bulunan bir apartman dairesinde ikamet ettiği, katılanla aynı apartmanda ikamet eden ve uzaktan akrabaları olan sanık ...’in olay günü katılanın yaşadığı daireye gelerek mağdur katılanın annesi ... ile konuşmaya başladığı, sanığın ...’dan apartman komşuları ...’ın alt katta oturan ...’ın balkona astığı çamaşırları kasten ıslattığından bahsederek ...’yı uyarmasını istediği, ...’ın ise bu işe karışmak istemediğini söylemesi üzerine, sanıkla ... arasında tartışma çıktığı, tartışma sırasında sanığın ...’ın başına vurarak boynunu sıktığı yine ...’ın kucağında bulunan mağdur katılan bebek ...’yi hırpalayarak darbettiği, olaydan sonra ... hakkında İstinye Devlet Hastanesince düzenlenen genel adli muayene raporunda, başta sağ frontalde hafif şişlik bulunduğu bilgisine yer verildiği, Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 24.06.2011 tarihli raporda da mağdur katılanın sağ frontaldeki şişlik oluşturan yaralanmasının basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif olduğunun belirtildiği, yine Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen raporlarda mağdur katılanın annesi ...’ın boynunda muhtelif ekimozlar, sanık ...’in ise sol yanakta ve burun sol tarafta ekimozlar bulunduğunun belirtildiği, olay sırasında mağdur katılanın yaşadığı dairede küpesini düşürdüğünü söyleyen sanığa, olay yerinde bulunan bir adet küpenin kolluk görevlilerince tutanak karşılığında teslim edildiği anlaşılan olayda; katılan ...’ın, sanığın olay sırasında kucağında bulunan bebek mağdur katılan ...’ye saldırdığı, bebeği hırpaladığı, olay bittikten sonra onu evde sehpanın altında bulduğuna ilişkin aşamalarda değişmeyen istikrarlı beyanları ile bu beyanlarla örtüşen mağdur katılanın başında basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte şişlik bulunduğu yönündeki Adli Tıp Kurumu raporu ve sanığın olay günü mağdur katılanın annesi ile evlerinde, kulağındaki küpenin düşmesine yol açacak şekilde hararetli bir kavga ettiğine ilişkin savunması bir bütün hâlinde değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı kasten yaralama suçunun sübuta erdiği; sanığın mağdur katılanı yaralamadığına ilişkin soyut savunmasına itibar edilemeyeceğinin anlaşılması karşısında sanığın beraatine karar verilmesinde isabet bulunmadığı kabul edilmelidir.
    Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, sanığın kasten yaralama suçunun sabit olduğu gözetilmeden beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
    Çoğunluk görüşüne katılmayan iki Ceza Genel Kurulu Üyesi ise; Yerel Mahkeme hükmünün onanması gerektiği düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- İstanbul (Kapatılan) 73. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.02.2016 tarihli ve 372-24 sayılı direnme kararına konu hükmünün, sanığa atılı kasten yaralama suçunun sabit olduğu gözetilmeden sanığın beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
    2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 28.01.2020 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi