Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/11798 Esas 2016/12914 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11798
Karar No: 2016/12914
Karar Tarihi: 25.10.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/11798 Esas 2016/12914 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/11798 E.  ,  2016/12914 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Davacı, sigortalılık süresi başlangıcının 01.04.1983 tarihi olduğunun tespitini ve yaşlılık aylığı bağlanmasını istemiştir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosya kapsamı incelendiğinde, yaşlılık aylığına esas alınan sigortalılık başlangıç süresinin 01.04.1983 tarihi olduğu, davacının, 06.04.1987-25.01.2015 tarihleri arasında 7270 gün 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında, 02.04.2001-07.08.2008 arası 2645 gün 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında sigortalılık süresinin bulunduğu, dava tarihinden sonra 30.01.2015 tarihinde tahsis talebinde bulunulması üzerine mahkemece, takip eden aybaşı olan 01.02.2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
    Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkındaki 2829 sayılı Kanunun amacı; hiçbir Kurumdaki hizmeti tek başına aylık bağlanmasına yeterli olmayan sigortalı ya da hak sahiplerine, değişik Kurumlardaki hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle aylık bağlanmasını sağlamak, bu suretle değişik Kurumlardaki hizmetlerin ziyan olmasını önlemek olup, bazı Sosyal Güvenlik Kurumlarında geçen hizmet süreleri toplamının tek başına aylık bağlanmasına yeterli olması halinde; diğer Kurumlarda geçen hizmetlerin birleştirilmesinde; sigortalının, ya da, hak sahibinin iradesinin de bu yönde olması koşuluyla zorunluluk bulunmamaktadır.
    Anlatılanlar ışığında, davacının sigortalılık başlangıç tarihine göre yaşlılık aylığı şartları yönünden 506 sayılı Yasanın Geçici 81. maddesinin B-d fıkrası gereği, 25 yıl 47 yaş ve 5150 gün şartlarına tabi olduğu belirgin ise de, davacının tahsise esas hizmet birleştirmesi talebi olup olmadığı yönünde beyanı alınıp varlığı halinde Bağ-Kur hizmetleri açısından, prim borcunun bulunup bulunmadığı araştırılıp sonucuna göre, hizmet birleştirilmesi talebi olmadığı takdirde, sadece 5510 sayılı yasanın 4/1-a maddesi kapsamındaki hizmetlerin göz önüne alındığı belirtilmek suretiyle tahsise karar verilmesi gerekmektedir.
    Kabule göre de, bozma sonrası yapılan ıslah talebi ile Şubat 2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığının bağlanması talep edilmekle, dava dilekçesine göre talep daraltıldığından mahkemece bu husus gözetilip sonucuna göre hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
    Mahkemece, yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 25.10.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.