Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17052 Esas 2020/7434 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17052
Karar No: 2020/7434
Karar Tarihi: 18.11.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17052 Esas 2020/7434 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, mirasın borca batık olduğunu iddia ederek mirasın hükmen reddini talep etmiştir. Davalı ise davanın reddedilmesini savunmuştur. Mahkeme, mirasın hükmen reddine karar vermiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz itirazlarının çoğu reddedilmiştir. Ancak, mahkemece davanın niteliği gereği davalı-alacaklının terekenin borca batık olduğunu bilmediği, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olduğuna karar verildiği için davalının yargılama gideri ve harçtan sorumlu tutulmaması gerektiği belirtilmiştir.
Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır:
- Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 605/2: Miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.
- TMK madde 606: Belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür.
- TMK madde 610: Mirasçılar aykırılık bulunmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir.
- Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası: Mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur.
14. Hukuk Dairesi         2016/17052 E.  ,  2020/7434 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.04.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, 10.08.2014 tarihinde vefat eden muris ..."in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, TMK"nın 605/2. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
    Mahkemece davanın niteliği gereği davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama gideri ve harçtan davalının değil davacıların sorumlu tutulması, davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm sonucunun “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı yararına takdir olunan 1.800,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” şeklindeki 2 No"lu bendinin hükümden tamamen çıkartılmasına, hüküm fıkrasının “Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 55,40 TL harç ve yargılama sırasında yapılan 143,50 TL masraf olamak üzere 198,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” şeklindeki 4 No"lu bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine “Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, davacı lehine avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına" yazılmak suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.