Esas No: 2015/302
Karar No: 2015/109
Karar Tarihi: 09.04.2015
Konut dokunulmazlığının ihlali ve kasten yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/302 Esas 2015/109 Karar Sayılı İlamı
18. Ceza Dairesi 2015/302 E. , 2015/109 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y K A R A R I
( K A N U N Y A R A R I N A B O Z M A İ S T E M İ )
Konut dokunulmazlığının ihlali ve kasten yaralama suçlarından sanıklar ..., ... ve ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/4, 119/1-c, 86/2, 62 ve 52. maddeleri uyarınca, ayrı ayrı 1 yıl 8 ay hapis ve 2.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmalarına, sanık..."ın kasten yaralama suçundan aynı Kanun"un 86/2, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, tüm sanıklar hakkındaki hükümlerin de 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına, sanıkların 5 yıl süre ile denetime tabî tutulmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 08/07/2014 tarihli ve 2012/1266 esas, 2014/461 sayılı kararına karşı, katılan ... tarafından yapılan itirazın kabulü ile tüm sanıklar hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kaldırılmasına ilişkin .... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 08/05/2014 tarihli ve 2014/840 değişik iş sayılı kararının, ... tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 03/03/2015 gün ve 71349 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, katılan sanık ... tarafından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itirazda bulunması üzerine, merciince sanıklara hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul edip etmedikleri sorulmadan karar verilmiş olması nedeniyle itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, sanıkların 02/05/2013 ve 29/05/2014 tarihli duruşmalarda mahkeme tarafından sorulması üzerine hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini istedikleri gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Konut dokunulmazlığının ihlali ve kasten yaralama suçlarından sanıklar ..., ... ve ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/4, 119/1-c, 86/2, 62 ve 52. maddeleri uyarınca, ayrı ayrı 1 yıl 8 ay hapis ve 2.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmalarına, sanık..."ın kasten yaralama suçundan aynı Kanun"un 86/2, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, sanıkların sabıkasız oluşları, suçtan somut zarar doğmayışı ve bir daha suç işlemeyecekleri yönünde olumlu kanaat oluşması gerekçeleriyle, sanıklar hakkındaki hükümlerin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, yüze karşı verilen hükümlere yönelik katılan ..."ın itirazı üzerine, .... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 08/05/2014 tarihli ve 2014/840 değişik iş sayılı kararıyla, “katılan ..."a hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul edip etmediğinin sorulmadığı” gerekçesiyle, sanıklar hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kaldırılmasına karar verildiği, kesin olan bu karara karşı da kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı yapılan itirazın kabulüne dair itiraz mercii kararın gerekçesinin hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle;
- Sanık hakkında hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
- Suçun CMK’nın 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
- Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itiraz etmemesi,
- Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Anılan bu objektif koşulların gerçekleşmesi ile birlikte ayrıca “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasına” ilişkin takdire dayalı subjektif koşulun da gerçekleşmesi halinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanması olanağı bulunmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 16/02/2010 tarih ve 4/253-28 sayılı kararında da belirtildiği üzere, “sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucunu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır. Koşullu bir düşme nedeni oluşturan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesi, objektif koşulların (mahkûmiyet, suç niteliği ve ceza miktarı, daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmama, sanığın kabulü, zararın giderilmesi) varlığı halinde mahkemece, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re"sen değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde, hiçbir isteme bağlı olmaksızın öncelikle uygulanmalıdır.”
Kanun yararına bozma konusu yapılan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için, CMK"nın 231. maddesinde sayılan objektif ve subjektif koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Objektif koşulların değerlendirilmesindeki hatalar kanun yararına bozma konusu olabilecekken, subjektif koşula yönelik hukuka uygun gerekçeler takdire ilişkin olduğundan, kanun yararına bozma konusu yapılamayacaktır.
İnceleme konusu somut olayda; Suç tarihi itibariyle kasıtlı suçtan geçmiş hükümlülükleri bulunmayan sanıklar hakkında, konut dokunulmazlığının ihlali ve kasten yaralama suçlarından hapis ve adli para cezaları verildiği, sanıkların sabıkasız oluşları, suçtan somut zarar doğmayışı ve bir daha suç işlemeyecekleri yönünde olumlu kanaat oluşması gerekçeleriyle de bu mahkumiyet hükümlerinin açıklanmasının geri bırakıldığı, .... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 08/05/2014 tarihli ve 2014/840 değişik iş sayılı kararıyla da, “katılan ..."a hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul edip etmediğinin sorulmadığı” gerekçesiyle, sanıklar hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.
5271 sayılı CMK"nın 231/6-c maddesine göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul edip etmeyeceği yalnızca sanığa tanınan bir hak olup, katılana böyle bir sorunun yöneltilmesi kanunen mümkün değildir.
Bu durumda, .... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 08/05/2014 tarihli ve 2014/840 değişik iş sayısı ile, “katılan ..."a hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul edip etmediğinin sorulmadığı” gerekçesiyle verilen itirazın kabulü kararı hukuka aykırı ise de, esasen yaralama suçu somut zarar suçu olup, katılan ... hakkında adli rapor düzenlenmiş olması karşısında, sanıklar ..., ..., ... ve..."ın bu suçları yönünden, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır.
Ancak; sabıkası bulunmayan sanıklara yükletilen ve somut zarar suçu olmayan konut dokunulmazlığının ihlali suçu açısından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının tüm objektif koşullarının gerçekleşmesi ve sanıkların da bu kurumun uygulanmasını 02.05.2013 ve 29.05.2014 tarihli celselerde kabul etmiş olmaları karşısında, itiraz merciinin, “katılan ..."a hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul edip etmediğinin sorulmadığı” şeklindeki gerekçeyle, sanıklar hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kaldırılmasına karar vermesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç :
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden,
1-Konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden, sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kaldırılmasına dair verilen, .... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 08/05/2014 tarihli ve 2014/840 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına,
3-Koşulları oluşmadığından, kasten yaralama suçu yönünden, sanıklar ..., ..., ... ve... hakkındaki kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 09.04.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.