Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/315
Karar No: 2015/106
Karar Tarihi: 09.04.2015

Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/315 Esas 2015/106 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan 10 ay hapis cezası verilmesi kararını incelemiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, sanığın savunma hakkının kısıtlanması ve cezanın fazla belirlenmesi nedenleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir. Mahkeme, savunma hakkının sınırlandırılması ve cezanın fazla belirlenmesi nedenleriyle kararı bozmuştur ve sanığın yeniden yargılanmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
-TCK'nın 265/1 maddesi: Görevi yaptırmamak için direnme suçu
-TCK'nın 265/3 maddesi: Suçun birden fazla kişi tarafından iştiraki
-TCK'nın 62/1 maddesi: Takdiri indirim nedenleri

 

 

18. Ceza Dairesi         2015/315 E.  ,  2015/106 K.

  •  


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

KARAR

Görevi yaptırmamak için direnme suçundan sanık ..."in TCK"nın 265/1, 265/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 hapis cezası ile cezalandırılmasına dair, .... Asliye Ceza Mahkemesinin 04/04/2008 tarihli ve 2006/1346-2008/408 sayılı kararının, .. Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.02.2015 gün ve 2005/38914 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “Sanığa ek savunma hakkı verilmeden TCK"nın 265. maddesinin 3. fıkrası uygulanmak suretiyle CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması ile TCK"nın 62. maddesinin uygulanması sırasında 8 ay hapis cezasından 1/6 oranında indirim yapıldığında sanığa verilen cezasının 6 ay 20 gün yerine 10 ay hapis olarak fazla belirlenmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Görevi yaptırmamak için direnme suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, .... Asliye Ceza Mahkemesinin 04/04/2008 tarihli kararı ile 10 ay hapis cezası verildiği, kesinleşen bu kararın Kanun Yararına bozma konusu yapıldığı anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Sanığa ek savunma hakkı verilmeden TCK"nın 265. maddesinin 3. fıkrası uygulanmak suretiyle CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması ile TCK"nın 62. maddesinin uygulanması sırasında 8 ay hapis cezasından 1/6 oranında indirim yapıldığında sanığa verilen cezanın 6 ay 20 gün yerine 10 ay hapis olarak fazla belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
TCK"nın “Takdiri indirim nedenleri” başlıklı 62. maddesinin 1. fıkrasında, “Fail yararına cezayı hafifletecek taktiri nedenlerin varlığı halinde, ağırlaştırılmış hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine, yirmibeş yıl hapis cezası verilir. Diğer cezaların altıda birine kadarı indirilir.” hükmüne yer verilmiştir.
CMK"nın “Hükmün konusu ve suçu değerlendirmede mahkemenin yetkisi” başlıklı 225. maddesinde;
“(1)Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.
(2)Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir”,
Aynı Kanunun “Suçun niteliğinin değişmesi” başlıklı 226. maddesinde ise;
“1)Sanık, suçun hukuki niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir halde bulundurulmadıkça, iddianamede kanuni unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkum edilemez.
2)Cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek haller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı hüküm uygulanır.
3)Ek savunma verilmesini gerektiren hallerde istem üzerine sanığa ek savunmasını hazırlaması için süre verilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
İncelenen dosyada,
... Cumhuriyet Başsavcılığının 28.11.2006 tarihli iddianamesi ile, sanıklar ... ile hakkındaki hüküm kesinleşen ... hakkında eylemlerine uyan TCK"nın 265 maddesinin 1. fıkrası uyarınca cezalandırılmaları istemiyle mahkemede kamu davası açılmıştır.
Yargılama sonucunda mahkemenin 04/14/2008 tarihli kararı ile sanık “görevi yaptırmamak için direnme” suçundan TCK"nın 265. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmış, suçu birden fazla kişi ile işlemesi nedeniyle TCK"nın 265. maddesinin 3. fıkrası uyarınca cezasında 1/3 oranında arttırım yapılarak cezası 8 aya çıkarılmış, TCK"nın 62. maddesi uyarınca cezasında 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın neticeten 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeden kesinleşmiştir.
Mahkeme 21.11.2007 tarihli duruşmada sanığın savunmasını almış, sonraki duruşmalar için sanığın bağışık tutulmasına karar vererek 04.04.2008 tarihli duruşmada sanığın yokluğunda karar vermiştir. Yargılamada sanığa, hakkında TCK"nın 265. maddesinin 3. fıkrasının uygulanması ihtimaline binaen ek savunma hakkıda verilmemiştir.
Ayrıca, mahkeme TCK"nın 62. maddesi uyarınca 8 ay olarak belirlenen cezasında 1/6 oranında indirim yaparak sanığın 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermesi gerekirken, hesap hatası yaparak sanığın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiş ve böylece sanık hakkında fazla cezaya hükmetmiştir.
Savunma hakkı, 1982 Anayasası’nın 36. maddesinde “Temel Haklar ve Ödevler” başlıklı ikinci kısmın ikinci bölümünde “Kişinin Hakları ve Ödevleri” başlığı altında; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde düzenlenmiş olup, bu hakkın “temel hak” niteliğine uygun olarak, savunma hakkının verilmemesi veya sanığın savunma hakkının sınırlandırılması halinde, hüküm daima hukuka aykırı olacaktır.
Buna göre, sanığın ceza yargılamasındaki en önemli haklarından birisi de; yargılamanın her aşamasında gözönünde bulundurulması gereken savunma hakkıdır. Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan bu hakkın, herhangi bir nedenle sınırlandırılması mümkün değildir.
Öte yandan, savunma hakkının sınırlandığından söz edebilmek için, savunmanın hükmü etkileyecek nitelik taşıması ve yargılaması yapılan fiile ilişkin olması gerekir. CMK’nın 226. maddesi, yargılaması yapılan ve iddianamede kanuni unsurları gösterilen suçun temas ettiği kanun maddelerinden başkasıyla mahkumiyet durumunda veya cezanın arttırılmasını gerektiren nedenlerin ilk defa duruşma sırasında ortaya çıkması hallerinde savunma hakkının sınırlanamayacağı ilkesi uyarınca, sanığın ek savunmasını yapabilmesi için bir takım usullere uyulması yükümlülüğünü getiren özel bir düzenlemedir.
Bu konuya ilişkin olarak Ceza Genel Kurulu’nun 29.12.1998 gün ve 321-393 sayılı kararında; “iddianamede gösterilen eylemin hukuki niteliğinin değişmesi ya da cezanın artırılmasını gerektiren hallerin, ilk defa duruşma sırasında ileri sürülmesi halinde, sanık veya müdafiisine ek savunma hakkı verilmeden, sanığın iddianamede gösterilen suçun temas ettiği kanun hükmünden başkasıyla cezalandırılmayacağı” sonucuna ulaşılmıştır.
Buna göre, sanığa ek savunma hakkı verilmeden TCK"nın 265. maddesinin 3. fıkrası uygulanmak suretiyle CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması ile TCK"nın 62. maddesinin uygulanması sırasında 8 ay hapis cezasından 1/6 oranında indirim yapıldığında sanığa verilen cezanın 6 ay 20 gün yerine 10 ay hapis olarak fazla belirlenmesinin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-Sanık ... hakkında, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 04/04/2008 tarihli ve 2006/1346-2008/408 sayılı kararının, CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-TCK"nın 62. maddesi uyarınca sanığın cezasının fazla belirlenmesi ile savunma hakkının kısıtlanmasıyla ilgili bozma nedenine göre anılan Kanun maddesinin 4/b fıkrası gereğince, mahkemesince yeniden yargılama yapılarak hüküm kurulmasına, 09.04.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi