Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17054
Karar No: 2020/7433
Karar Tarihi: 18.11.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17054 Esas 2020/7433 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar arasında miras paylaşımı ile ilgili bir dava açılmıştır. Davacı, miras bırakanın ölümünden sonra verilen mirasçılık belgesinin iptal edilmesini ve yeni bir belgenin verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın kabulü ile mirasçılık belgesinin iptaline karar vermiştir. Ancak yapılan bilirkişi raporuna dayanarak verilen hükümde hata olduğu ortaya çıkmıştır. Miras bırakanın ölen çocukları yerine, bu çocukların alt soyları mirasçı olmakta ve verilen belgede bu durum göz ardı edilmiştir. Bu nedenle, davalıların temyiz itirazları kabul edilmiş ve hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 495/3. maddesi - Başvuru üzerine yasal mirasçılarının belirlenmesi ve verilen belgenin geçersizliği hakkında maddi hükümler içermektedir.
14. Hukuk Dairesi         2016/17054 E.  ,  2020/7433 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.12.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali ile yeni bir mirasçılık belgesi verilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı; miras bırakan dedesi ..."ın 01.06.1982 tarihinde vefat ettiği geriye mirasçıları olarak davalılar ve 01/01/1970 tarihinde vefat eden 11.04.1940 doğumlu kızı ... mirasçısı olarak kendisinin kaldığını, miras bırakanın ... isminde iki tane kızı bulunduğunu, Ünye 2. Noterliğinin 25/11/2015 tarih ve 14244 yevmiye numaralı mirasçılık belgesinde 01/01/1970 tarihinde vefat eden annesi ..."ın (Miras bırakanın kızı) mirasçısı olarak kendisi bulunduğu halde Ünye Sulh Hukuk Mahkemesince verilen mirasçılık belgesinde kendisine pay verilmeyip diğer davalılara pay verildiğini, Ünye Sulh Hukuk Mahkemesinin 06/10/2009 gün ve 2009/1385–1304 sayılı hatalı mirasçılık belgesinin iptali ile muris ...’a ait hasımlı mirasçılık belgesinin düzenlenerek verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar cevap dilekçesi sunmamış, davalılar 07.06.2016 tarihli celsede; "Bizim ... isminde bir ablamız vardı, kendisi genç yaşta vefat etti, ..."ın 2 çocuğu vardı, erkek olan vefat etti, tek kızı olan ... davacıdır."" şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
    Mahkemece davanın kabulü ile; Ünye Sulh Hukuk Mahkemesinin 06/10/2009 tarih, 2009/1385 Esas, 2009/1304 Karar sayılı veraset ilamının iptaline, miras bırakan ..."ın mirasçılarının ve miras paylarının tespitine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    “TMK’nın 598. maddesi gereğince başvuru üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir, aynı madde hükmüne göre mirasçılık belgesinin geçersizliği de her zaman ileri sürülebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.12.1990 gün ve 1990/2–560 Esas, 1990/622 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle hasımsız olarak açılan davalar çekişmesiz yargıya tabi olduğundan, bu davalar sonucunda verilecek kararlar şekli bakımından kesinleşmiş olsalar dahi maddi hukuk bakımından kesin hüküm oluşturmazlar. Dava ve ilam kavramları çekişmeli yargıya ait kavramlar olduğundan mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle açılan davalar tam bir dava olarak nitelendirilemeyeceği gibi bu davalar sonucunda verilen kararlar klasik anlamda kesin hüküm sonucunu doğuran bir ilam da sayılmazlar. Bu nedenle açılan bu davalar sonucunda verilen kararların sonradan gerçeğe aykırı ve yanlış olduğunun anlaşılması hâlinde her zaman için aksi iddia ve ispat edilebileceği gibi tespit hükmü niteliğindeki bu kararların sonradan açılacak başka davalarda kesin hüküm oluşturması ve mahkemeleri bağlaması da düşünülemez.
    Miras bırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini her derecede halefiyet yoluyla kendi alt soyları alır (TMK 495/3).
    Somut olaya gelince; Muris ..."ın dosya kapsamındaki nüfus kayıtlarına göre mirasçıları ve miras payları belirlenerek murise ait mirasçılık belgesi verilmiş ise de mahkemece murisin mirasçılarının belirlenmesinde hata yapıldığı anlaşılmaktadır. Muris ..."ın 01.06.1982 tarihinde vefat ettiği geriye mirasçıları olarak davalılar; ..., ..., ..., ..., ... ve 01/01/1970 tarihinde vefat eden 11.04.1940 doğumlu ..."ın kaldıkları, ..."ın da 01/01/1970 tarihinde vefatı ile mirasçılarından oğlu Abdullah"ın bekar ve çocuksuz olarak 01.01.1976 tarihinde vefat ettiği ve tek mirasçısı olarak davacı ..."un kaldığı dosya içerisinde yer alan nüfüs kayıtları ve davalıların beyanlarıyla da sabittir. Ne var ki mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; Türk Medeni Kanunu"nun 495/3. maddesi dikkate alınmadan mirasçı olamadığı halde ..."ın kendisinden sonra vefat eden eşi Muharrem Öztürk ve onun da ölümü ile mirasçılarından eşi ... ile oğlu ..."e de pay verilmiştir. Mahkemece hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak miras bırakan ... mirasçıları arasında bulunmayan ... ve ..."e miras payı verilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.11.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi