Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6167 Esas 2020/6180 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6167
Karar No: 2020/6180
Karar Tarihi: 22.10.2020

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6167 Esas 2020/6180 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2018/6167 E.  ,  2020/6180 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Beraat

    Bozma sonrası sanık ... hakkında ...2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 07.02.2016 tarihli ve 2016/399-433 karar sayılı ilamı ile birleştirme kararına konu davada kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan, sanık ... hakkında ise ...3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 13.10.2017 tarihli ve 2017/366-437 karar sayılı ilam ile birleştirme kararına konu davada nitelikli dolandırıcılık ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçları nedeniyle bir hüküm kurulmamış ise de; Mahkemesince her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
    1- Anayasa"nın 141/3, 5271 sayılı CMK"nin 34/1, 230, 232 ve 289. maddeleri gereğince mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması; Yargıtay"ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçede iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanıkların eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden ve temyiz incelemesine imkan verecek şekilde tartışılmadan gerekçesiz hükümler kurulması,
    2- Dairemizin 10.11.2016 tarih ve 2015/4092 esas, 2016/7504 karar sayılı bozma ilamına uyulmasına rağmen, doktor olan sanıkların hastaları görmeden ve muayene etmeden reçete düzenlemesi eylemleri ve sanıkların suç kasıtlarının tespiti bakımından, reçetelerde adı geçen hastaların poliklinik defterlerine kayıtlı olup olmadıkları, muayene edilip edilmedikleri tespit edilip, uygulanan tedavilerin reçetelerde belirtilen teşhisler ile yazılan ilaçların cins ve miktar açısından uyumlu olup olmadığının belirlenmesi bakımından aldırılan bilirkişi raporunun yetersiz olduğu gözetilerek, bu hususları açıklığa kavuşturacak nitelik ve içerikte yeniden ayrıntılı bilirkişi raporu alınması; ilaç kullanım raporunun haricen getirilen tahlillerle düzenlenip düzenlenmeyeceğinin araştırılıp sonucuna göre tüm sanıkların hukuki durumlarının takdiri ile suç tarihlerinde... Toplum Sağlığı Merkezi’nde doktor olarak görev yapan sanık ..."in ile ...Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde doktor olarak çalışan sanık ...’nun ilk bozma ilamından sonra verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.02.2014 tarih, 2012/11-1347 Esas, 2014/30 sayılı kararında benimsenen ilkeler de dikkate alınarak eylemlerinin görevi kötüye kullanma suçu kapsamında kalıp kalmadığı hususu da tartışılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi;
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz talebi bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 22.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.