16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6120 Karar No: 2020/263 Karar Tarihi: 16.01.2020
Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6120 Esas 2020/263 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği 2017/232-2018/351 sayılı kararda, sanık tarafından anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan mahkumiyet kararı verildiği ve bu kararın istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmektedir. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosyanın incelendiği ifade edilirken, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin reddedildiği belirtilmiştir. Mahkemenin yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığını, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırılarak suçun doğru olarak nitelendirildiğini ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğunu belirleyerek temyiz davasının esastan reddine karar verdiği görülmektedir. Kartal'daki İlçe İdare Mahkemesi'nin kararı, 2019/355 E., 2020/44 K. şeklindedir. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 39/2-c ve 39/1 maddeleri delaletiyle 309/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 39/1, 53, 58/9, 62 ve 63 maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2019/6120 E. , 2020/263 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.12.2018 tarih 2017/232 - 2018/351 sayılı kararı Suç : Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme Hüküm : TCK"nın 39/2-c ve 39/1 maddesi delaletiyle 309/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 39/1, 53, 58/9, 62, 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyete ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, İlk Derece Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, istinaf aşaması ve temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Suç tarihinin temadinin kesildiği tarih olan “15.07.2016” tarihi yerine gerekçeli karar başlığında “15.06.2017” olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafii, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı ve katılan ... vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.