15. Ceza Dairesi Esas No: 2015/14962 Karar No: 2016/2781 Karar Tarihi: 29.03.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/14962 Esas 2016/2781 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, bir kadına yabancı para dolandırıcılığı yaparak 950 TL para ve yabancı paraları almıştır. Sanık bu eylemiyle dolandırıcılık suçunu işlemiştir. İlk verilen hükümde sanığın 10 ay hapis cezası alması gerektiği kararlaştırılmış ancak sonrasında tekrar yargılanarak cezası 2 yıl hapis ve 200 TL adli para cezasına çevrildiği fakat sanığın kazanılmış hakkının ihlal edildiği belirtilmiştir. Kararda, kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilmesi sebebiyle verilen kararın bozulmasına ve sanığın 10 ay hapis cezası üzerinden infazına karar verilmiştir. Sanığın cezasının kanunlara uygun olarak verilmediği ve kazanılmış hakkının ihlal edildiği belirtilen kararda, TCK'nın 141/1 ve 62. maddeleri, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi, 321. ve 322. maddeleri yer almaktadır.
15. Ceza Dairesi 2015/14962 E. , 2016/2781 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine yönelik hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Katılanın yolda yürüdüğü sırada yanına gelen sanığın, katılana "ben terzi ... oğluyum, oğluna borcum var, al şu parayı oğluna götür" diyerek 70 TL para verdiği, daha sonra sanığın cebinden yabancı paralar çıkartarak "o para yetmez, bunları da al" dediği, katılanın "ben yabancı para bilmem" diye karşılık verdiği, bunun üzerine sanığın katılana "sen de bozuk para var mı?" diye sorduğu, katılanın üzerinde bulunan 950 TL parayı çıkarttığı, sanığın katılanın çıkarttığı parayı ve kendi vermiş olduğu paraları alarak "paraları bozdurup geleyim" diyerek gittiği ve bir daha gelmediği anlaşılan sanığın somut eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın bir nedene dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 06.12.2011 tarihli ilk hükümde sanığın TCK"nın 141/1,62. maddeleri gereğince sonuç olarak 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün sadece sanık tarafından temyiz edilmesi nedeniyle bu hususun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanık yönünden kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeksizin, bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonunda, sanığın sonuç olarak 2 yıl hapis ve 200 TL adli para ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. Maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükme son fıkra olarak “Ceza miktarı itibariyle kazanılmış hak gözetilerek, sanığın 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca infazın 10 ay hapis cezası üzerinden yapılmasına” paragrafının eklenilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.