20. Hukuk Dairesi 2013/10242 E. , 2014/5465 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapuda davalı ... kayıtlı olan eski ... Köyü 997 sayılı 662 m² yüzölçümündeki parsel, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 27864 ada 7 parsel sayısı ve 583,75 m² yüzölçümünde yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilerek 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 09.06.2010 ilâ 08.07.2010 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
Orman Yönetimi vekili 07.07.2010 tarihli dilekçesi ile, çekişmeli parselin yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde kısmen orman tahdit sınırları içinde bırakıldığını belirterek, bu bölümün tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece; davanın reddine ve dava konusu ... Köyü eski 997 parselin yeni 27864 ada 7 parsel sayısı ve 583,75 m² yüzölçümüyle tapu kütüğüne aktarılmasına, sınırının ve yüzölçümünün düzeltilmesine ilişkin verilen karar, Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28.04.2011 tarih ve 2011/682-5174 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...mahkemece, çekişmeli parselin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodizi uzmanı bilirkişi vasıtasıyla keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2. madde (a) bendiyle, Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin 29.11.2006 tarih ve 26361 sayılı resmî Gazetede yayımlanan yönetmeliğe göre yapılacak çalışmalara ilişkin yönetmelik hükümlerine uygun çalışma yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilisel verileri içeren rapor alınmalı, şayet yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıklar giderecek hüküm kurulmalı, şayet çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptandığı taktirde, Orman Yönetiminin dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazın bir bölümünün kesinlemiş orman kadastrosu sınırları içindeki Devlet Ormanı olduğunu iddia ettiği ve bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek görevsizliğe karar verilmeli...” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmanın yasa ve teknik ölçülere uygun olduğundan buna yönelik davanın REDDİNE, dava konusu eski 997 parsel sayılı taşınmazın yeni 27864 ada 7 parsel sayısı ve 583,75 m² yüzölçümünde tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, sınırlarının ve yüzölçümünün
düzeltilmesine, Orman Yönetiminin mülkiyete yönelik açtığı davanın 3402 sayılı Kanunun 25, 26 ve 27. maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan, kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, mahkemece yazılı şekilde kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmaya itiraza ilişkin açılan davanın reddine karar verilmesine rağmen HMK."nun 326/1 ve 3402 sayılı Kanunun 31/3 maddeleri uyarınca davada haksız çıkan taraf aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde, hüküm yerinde davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasına yeni bir 7. bent eklenerek “7) Davacı ... Yönetimi tarafından 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmasına itiraza ilişkin açılan davanın reddedilmesi nedeniyle, 3402 sayılı Kanunun 31/3 maddesi gereğince davanın önemi, vekilin sarf ettiği emek, tarafların davada iyi niyetle hareket edip etmediği, hak ve eşitlik kuralları gözönünde tutularak maktuan takdir ve tayin edilmek suretiyle 300.-TL vekâlet ücretinin davacı ... Yönetiminden alınarak davalıya verilmesine” ibaresi eklenmek suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi göndermesiyle H.U.M.K.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/05/2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.