8. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/9443 Karar No: 2012/11445 Karar Tarihi: 16.11.2012
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/9443 Esas 2012/11445 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İcra Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir icra emrine itiraz davasında, borçlu tarafının temyiz itirazları yerinde görülmemiş ancak işlemiş faize itiraz etmiştir. Mahkeme, tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması gerektiğine karar vermiştir. Ayrıca, takibe konu olan ilamda alacak kalemlerine “en yüksek banka mevduat faizi” işletilmesine karar verilmiş olmasına rağmen mahkemece takipten sonrası için “yasal faiz oranlarına uygulanmak sureti ile tahsiline” karar verilmiştir. Bu nedenlerle, davalı borçlu temyiz isteminin kabulü, mahkeme kararının İİK.nun 366 ve HMK.nun 371. maddesi gereğince bozulması ve ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceği kararına varılmıştır. Kanun maddeleri detaylı olarak açıklanmamıştır.
8. Hukuk Dairesi 2012/9443 E. , 2012/11445 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı ve davacı taraflarından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
1-Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekili itiraz dilekçesinde; icra emri ile 66.895,74 TL işlemiş yasal/ticari faizi ile toplam alacağın işleyecek yasal faiz/ticari faiz ile tahsilli talep edilmiş ancak ilama uygun değildir. 06/11/2006 tarihinden itibaren değişen ticari faiz oranları en yüksek banka mevduat faiz oranları dikkate alındığında işlemiş faiz miktarının fahiş olduğunun görüleceğinden işlemiş faize itiraz etmişlerdir. Takibe dayanak yapılan ilamda, hükmedilen net ikramiye alacağına, ücret fark alacağına işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Kararın uygulanması gereken kısmı hüküm fıkrasıdır. İcra hakimi yorum yolu ile sonuca ulaşamaz. (HGK.nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 Esas, 1997/776 Karar). O halde mahkemece yapılacak iş; HGK.nun 20.09.2006 tarih ve 12-594/534 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmalıdır. Somut olayda, icra mahkemesince taraflara uygulanmasını talep ettikleri faiz oranları ile ilgili bankaları bildirmesi imkanı sağlanmadan, Merkez Bankasınca bankaların mevduat faizine uygulamış oldukları en yüksek mevduat faizleri kapsamında hesaplama yapan bilirkişi incelemesine göre sonuca gidilmesi isabetsizdir. 2-Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelemesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Takibe konu ilamda alacak kalemlerine “en yüksek banka mevduat faizi" işletilmesine karar verilmiş olduğu halde mahkemece takipten sonrası için “yasal faiz oranlarına uygulanmak sureti ile tahsiline” karar verilmesi de isabetsizdir. Ayrıca mahkemenin faize yönelik itirazın red edilen miktarı dikkate alındığında yargılama giderlerinin taraflara ½ oranında yükletilmesi de doğru olmamıştır. Alacaklı vekilinin temyiz isteminin kısmen kabulüne ve borçlu vekilinin temyiz isteminin ise kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK.nun 366 ve HMK.nun 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4. (HMK.nun 297/4) maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 16.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.