MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Beraat

...Cumhuriyet Başsavcılığının 26.11.2012 tarihli iddianamesi ile, sanıkların 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenledikleri iddiasıyla açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, mahkemece her ne kadar beraat kararı verilmiş ise de, dosya kapsamı itibariyle yapılan incelemede, 11.08.2007 tarihinde güvenlik güçlerince sanık ..."in kullandığı aracın durumundan şüphelenilerek durdurulduğu, arama kararına istinaden araç içerisinde yapılan aramada, çok sayıda gerçek ve tüzel kişiler adına düzenlenmiş birden fazla firmaya ait tahakkuk fişi ve satış belgelerinin ele geçirildiği, sanık ..."nın emniyette verdiği ifadesinde, tekstil işi ile uğraştığını, fatura isteyen firmalara fatura temin ettiğini, ele geçirilen faturaları diğer sanık ..."ten %1 bedelle aldığını, % 1,5 komisyon ile de kendisinin satacağını, firmalardan fatura miktarı ve malzeme listesini aldıktan sonra sanık ... ile irtibata geçtiğini, onun da fatura kesen firmalar ile görüşüp faturaları düzenlettirdiğini ve parça parça kendisine getirdiğini beyan etmesi, diğer sanık ..."in ise, sanık ..."ı tanıdığını, ancak kendisi ile herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığını, faturaları kendisinin vermediğini, sanığı ... isimli birisi ile tanıştırdığını, bu şahıs ile ne iş yaptıklarını bilmediğini ifade etmesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, öncelikle arama neticesinde ele geçirilen belgelerin ait olduğu haklarında vergi tekniği raporu düzenlendiği belirtilen şirket yetkilileri tespit edilip ifadelerine başvurularak sanıkları tanıyıp tanımadıkları, suça konu belgelerin hangi hukuki ilişkiye dayanarak ne amaçla sanık ..."nın elinde bulunduğu sorulduktan ve yine adlarına fatura düzenlenen gerçek ve tüzel kişiler tespit edilip yetkilileri tanık olarak dinlendikten sonra, sanıkların mukayeseye esas imza ve yazı örnekleri huzurda alınıp aynı zamanda ilgili kurumlardan da temin edilerek, ele geçirilen belgeler üzerindeki yazı ve imzaların sanıklara aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre, vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan belgelerin asıl veya suretlerinin sahte olarak düzenlenmesinin suçun maddi konusunu oluşturduğu, düzenleyen bakımından kanuni şekle uygun belgeyi vücuda getirip ona maddi varlık kazandırması ile suçun sübut bulacağı, ayrıca kullanılmasının gerekmediği de gözetilerek toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildikten sonra sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Yasaya aykırı, katılan hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 09.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.