12. Ceza Dairesi Esas No: 2013/27515 Karar No: 2014/2513 Karar Tarihi: 04.02.2014
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/27515 Esas 2014/2513 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin tazminat talebini kısmen kabul etti. Talebin dayanağı, 466 sayılı Kanun gereğince tazminat idi. Davalı, kazanın neden olduğu zarardan kısmen sorumlu tutuldu ve 195,88 TL maddi tazminat ile 2.500 TL manevi tazminat ödemesi gerektiği hüküm altına alındı. Davalı vekili, hükmü temyiz etti ancak temyiz itirazları reddedildi ve hüküm onandı. Kararda geçen kanun maddeleri 466 sayılı Kanun ve 5083 sayılı Kanun'dur. 466 sayılı Kanun, haksız işlem tarihinde yürürlükte olan kanundur ve tazminat davası açmak için öngörülen süre içinde yetkili mahkemeye açılmasını sağlar. 5083 sayılı Kanun ise Türk Lirasından 6 sıfır atılmasını öngören kanundur.
12. Ceza Dairesi 2013/27515 E. , 2014/2513 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat Hüküm : 195,88 TL maddi ve 2.500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasının dayanağını oluşturan ..... Devlet Güvenlik Mahkemesinin 11/06/1999 tarih, 1997/59 Esas, 1999/158 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinden; sanığın (davacının) Terör örgütüne yardım ve yataklık yapmak suçundan beraatine hükmedildiği, kararın temyiz edilmeksizin 13/04/2000 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın haksız işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun’un 2. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 1011 gün süreyle tutuklanan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayıp eksik tayini ve koruma tedbirleri nedeniyle hükmedilecek tazminatlar olay tarihinde geçerli olan paraya göre hesaplaması yapılarak sonucun bulunması gerekirken 1.5.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve Türk Lirasından 6 sıfır atılmasını öngören 5083 sayılı Kanun’a göre hesaplama yapılarak yanlışlıklara sebebiyet verilmesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır. Bozmaya uyularak, yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre davalı vekilinin, tazminat miktarına, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ve kendileri lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak, ONANMASINA, 04.02.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.