21. Hukuk Dairesi 2014/4238 E. , 2014/11341 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere göre davacı ... Sıvacı vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, geçirdiği iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerinin(eş,anne,baba ve kardeş) maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece maddi tazminat davaları bakımından; davacı eş... maddi tazminat talebinin kabulü ile 100,00 TL "nin 07/09/2010 olay tarihinden yasal faiziyle davalı ...Ş "den tahsili ile davacıya ödenmesine, bu davacının maddi tazminata yönelik fazla haklarının saklı tutulmasına. Davacı anne ve babanın maddi tazminat taleplerinin kabulü ile anne ..... için 16.557,00 TL, baba Hüseyin için 15.560,00 TL"nin 07/09/2010 olay tarihinden yasal faiziyle davalı ...Ş "den tahsili ile davacılara ödenmesine. Manevi tazminat davaları bakımından ise: dava tarihinden sonra ödendiğinden manevi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
Sigortalının ölüm tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa"nın 12. maddesinde sigortalının iş kazası sonucu ölümü halinde hak sahiplerine gelir bağlanacağı, bildirilmiş 506 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde " geçimi sigortalı tarafından sağlandığı belgelenen ana ve babasına" ibareleri 29.7.2003 tarihli 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Yasa"nın 35. maddesi ile değiştirilerek " sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmayan veya
2022 sayılı Yasa"ya göre bağlanan aylık hariç olmak üzere bunlardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan ana ve babasına" ibareleri getirilmiştir. Bu tür yasaların yürürlüğe girmeleri ile birlikte derhal tesirini husule getireceği tartışmasızdır. Bu gibi durumlarda kanunların geriye yürümesi değil ani etkisi söz konusudur. H.G.K."nun 06.04.2005 tarihli, 2005-10-183 Esas, 2005-241 Karar nolu kararıda bu yöndedir.Bu durumda aylık bağlama hakkını doğuran olayın sözü edilen yasa değişikliği olduğu gözetilerek şartlar oluşuyor ise ölüm tarihi yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra ise aylığın ölüm tarihini takip eden aybaşından, ölüm tarihi yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce ise aylığa 01.09.2003 tarihinden itibaren hak kazanılacağının kabulü gerekir.
Somut olayda Sosyal Güvenlik Kurumunca tahkikat sonucunda zararlandırıcı olayın iş kazası olarak kabul edildiği ancak Sosyal Güvenlik Kurumunca maddi tazminat talep eden davacı ann... Sıvacı ile davacı baba ....n Sıvacı"ya iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanmadığı anlaşılmaktadır. Davacı babanın Kurumdan yaşlılık aylığı aldığının anlaşılmasına göre ölenin desteğinde olmadığı ve bu nedenle de Kurumun kendisine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlamadığı dosyadan anlaşılabilir bir durum olmakla birlikte diğer davacı anne için aynı durumdan bahsetme imkanı bulunmamaktadır. Zira ev hanımı olduğu anlaşılan davacı anne için Kurumun iş kazası sigorta kolundan gelir bağlamama sebebini tam olarak açıklayan bir Kurum yanıtı dosyada mevcut değildir. Hal böyle olunca da öncelikle maddi tazminat talep eden davacı annenin maddi tazminat istemi bakımından bu davacıya Kurumun gelir bağlamama nedeninin açık bir şekelde ortaya konulmadan eksik araştırma ile karar verilmesi de hatalı olduğu gibi yine yukarıda da bahsedildiği üzere davacı babanın Kurumdan yaşlılık aylığı almasına göre ölenin desteğinde olmadığı açık iken bu davacı bakımından hak sahibi olduğu kabulüne göre maddi zarar hesabı yapılması da doğru olmamıştır.
Tüm bunların yanında davacıların manevi tazminat istemlerinin yargılama aşamasında tarafların anlaşması ile konusuz kaldığının anlaşılmasına göre davacılar yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi de doğru olmamıştır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin hatalı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, öncelikle Kurumdan davacı anneye gelir bağlanmama sebebini sormak, Kurum cevabına göre gerektiğinde davacı anneye SGK Başkanlığını hasım göstererek kendisine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanması gerektiğinin tespiti noktasında dava açması için önel vermek. Davacı annenin müracaatı veya açılacak tespit davası neticesinde davacı anneye gelir bağlanır ise bu kez davacı annenin diğer davacı eş Ayşe ile birlikte ölenin desteğinde olduğunun kabulüne göre yalnızca bu iki davacının maddi zararını hesaplatmak(zira davacı baba yukarıda açıklandığı üzere ölenin desteğinde değildir). Aksi halde ise(davacı annenin ölenin desteğinde olmadığının anlaşılması halinde)bu kez yalnızca davacı eşin ölen sigortalının desteğinde olduğunu göz önüne alarak hesap yaptırmak ve neticesine göre tüm delilleri(özellikle 06.12.2013 tarihli hükmü davalı ...nin temyiz etmeyip davacı Fatmaana ve Hüseyin lehine oluşan usuli kazanılmış hakları) bir arada değerlendirip karar vermekten, ayrıca davacı ... Sıvacı yararına manevi tazminat davası bakımından vekalet ücreti kararlaştırmaktan ibarettir.
O halde davacı ... Sıvacı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 26/05/2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.