13. Ceza Dairesi Esas No: 2011/28987 Karar No: 2013/1776 Karar Tarihi: 28.01.2013
Hırsızlık - iftira - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/28987 Esas 2013/1776 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında, hırsızlık suçu nedeniyle mahkumiyet kararı verilmiştir. Temyiz talebi incelenmiş ve sanığın temyiz itirazları reddedilmiştir. Ancak, tekerrüre esas alınacak ilamın gösterilmemesi nedeniyle karar bozulmuştur. İftira suçundan da hüküm kurulmuştur. Ancak, gerçek kimliği belirlenmeden eksik inceleme yapılarak hüküm kurulması ve tekerrüre esas alınan ilamın hüküm fıkrasında gösterilmemesi nedeniyle bu karar da bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: TCK’nın 58/6-7 maddesi, mükerrirlere özgü infaz rejimi hakkında düzenlemeler getirmiştir. Ayrıca, 5275 sayılı kanunun 108/2 maddesi, tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın belirlenmesinde esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamayacağını düzenlemektedir. TCK’nun 267/1 maddesi iftira suçunu, 268. Maddesi de bu suçu işleyen kişilere yönelik cezai müeyyideleri belirlemektedir. Yalan beyan suçu ise TCK’nun 206. Maddesinde düzenlenmiştir.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/28987 E. , 2013/1776 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi (Kapanan Şişli 8. Asliye Ceza Mahkemesi) SUÇ : Hırsızlık, iftira HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz talebinin incelenmesinde; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 tarih ve 2012/1431 esas 2013/ 18 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, “Sanık hakkında hükmolunan cezanın TCK"nın 58/6-7 maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine” denilmiş olması ve 5275 sayılı kanunun 108/2. maddesinde, “Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmü uyarınca tekerrüre esas alınacak ilamın infaz aşamasında belirlenebilecek olması karşısında, hükümde tekerrüre esas alınacak ilamın gösterilmemesi bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre sanık ..."in temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA, II-Sanık hakkında iftira suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz talebinin incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. 1-Sanık yakalandıktan sonra görevli polis memurları tarafından ismi sorulduğunda adını ... olarak söylediği, tanık polis memuru tarafından PDA Mobese cihazı sorgusunda cihazda çıkan ismin farklı olması üzerine sanığın yapılan üst aramasında çıkan cezaevi izin belgesi üzerine gerçek kimliğinin tespit edildiği anlaşılmakla; gerçekte ... isminde bir şahsın olup olmadığı araştırılıp sonucuna göre, böyle bir şahsın varlığının tespiti halinde TCK"nun 267/1. maddesi delaletiyle 268. maddesi uyarınca ""iftira"" suçundan, gerçekte böyle bir şahsın varlığının tespit edilememesi halinde ise TCK"nun 206. maddesi uyarınca ""yalan beyan"" suçundan sanık hakkında hüküm kurulması yerine, herhangi bir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamın hüküm fıkrasında gösterilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı biçimde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 28.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.