13. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/28900 Karar No: 2013/10209 Karar Tarihi: 18.4.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/28900 Esas 2013/10209 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2012/28900 E. , 2013/10209 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile icra takibine konu taşınmaz üzerinde iştirak halinde malik olup kira geliri elde ettiklerini, kira gelirlerinin veraset ilamında belirlenen oranlarda paylaştırılması gerekirken eşit oranlarda banka hesaplarını yatırıldığını, davalının yasal olarak alması gerekenden fazla aldığı kısmın iadesi için icra takibine başlandığını, davalının haksız itirazı nedeni ile takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, miras mallarının gelirlerinin mirasçılar arasında taksimine ilişkin yürütülen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, gelirin miras hisselerine göre taksim edilmesi gerektiğini ileri sürmüş, davalı ise taraflar arasındaki 18.11.2003 tarihli protokol gereğince gelirin mirasçı sayısınca eşit dağıtıldığını savunmuştur. Mahkemece murisin eşi davacının evde kızları ile birlikte oturduğu, payına oturduğu yere ödeme gerektiği kadar kira parası düştüğü, bu para yerine de bu yerde oturduğundan davalıdan talep edebileceği dava konusu bir alacak olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 18.11.2003 tarihli protokolde gelirin ne şekilde taksim edileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Bu halde terekeden elde edilen kira gelirinin miras paylarına göre mirasçılara verilmesi gerektiği gibi, davacının oturduğu ev terekeye dahil mal ise diğer hissedarlar açıkça men iradelerini açıklamadıkları sürece davacıdan bu yerde oturduğu için ecrimisil istenemeyeceği gibi toplanan kira bedelinden de bu yönden mahsup talebinde bulunmaları mümkün değildir. Mahkemece bu yönler ışığında uyuşmazlık çözümlenmeli iken yazılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 21.15 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.