Esas No: 2019/7553
Karar No: 2021/591
Karar Tarihi: 01.02.2021
Danıştay 4. Daire 2019/7553 Esas 2021/591 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/7553
Karar No : 2021/591
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, organizasyon dahilinde sahte fatura düzenleyerek komisyon geliri elde ettiğinden bahisle düzenlenen vergi tekniği raporuna dayanılarak takdir komisyonu kararlarına istinaden üç kat vergi ziyaı cezalı olarak re’sen tarh edilen 2009 ve 2011 yılları gelir vergileri ile 2009/10-12, 2011/10-12 dönemleri geçici vergilerin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlık konusu 2009 yılı vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile 2009/10-12 dönemi vergi ziyaı cezalı geçici vergi yönünden; olayda; davaya konu vergi ve vergi ziyaı cezalarının 2009 yılına ilişkin olduğu, cezalı tarhiyatların yapılmasından evvel takdir komisyonuna başvurulmasından dolayı, takdir komisyonununda geçen süre de nazara alındığında, vergi ve cezaların zamanaşımına uğrayacakları tarihin 2009 yılı için en son 31/12/2015 olduğu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93 ve devamı maddelerinin bu Kanunda düzenlenen hususlarla ilgili olarak yapılacak tebligat işlemlerinde uygulanacağı, bu hükümlere göre ilanen tebliğ usulüne başvurulması için gerekli koşulların neler olduğunun belirlendiği, ara kararı üzerine ibraz edilen belgelerden ise, davalı idarece davaya konu ihbarnamelerin ilanen tebliğ edilmesi için gerekli koşulların mevcut olduğu hususunun kanıtlanamadığı, bu bağlamda, vergi/ceza ibarnamelerinin davanın açıldığı 05/04/2017 tarihi itibarıyla tebliğ edildiğinin kabulü gerektiği, bu haliyle de, davaya konu vergi ve cezaların zamanaşımına uğramasından sonra tebligatın yapıldığı, başka bir anlatımla zamanaşımı süresi dolduktan sonra tarh ve tebliğ edilen vergi ve cezalarda hukuka uyarlık bulunmadığı, uyuşmazlık konusu 2011 yılı vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile 2011/10-12 dönemi vergi ziyaı cezalı geçici vergi yönünden; davalı idarece, … ve Ortakları'nın sahte fatura düzenlediğinden bahisle … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunun tanzim edildiği, söz konusu raporda davacının ilgili dönemlerde sahte fatura düzenleme organizasyonu faaliyetine organizasyonu bizzat yürütmek sureti ile iştirak ettiği ve bu nedenle sorumluluğuna gidilmesi gerektiğinin belirtildiği, bunun üzerine … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporunun tanzim edildiği ve ilgili raporda davacının söz konusu şirketler ve şahıslarla iştirak halinde sahte fatura düzenlediğinden bahisle elde edilen komisyon gelirinin takdir komisyonu marifetiyle takdir edilmesinin önerilmesi üzerine takdir komisyonu tarafından söz konusu vergi tekniği raporları dayanak alınarak dava konusu tarhiyatların yapıldığı, olayda, dosyadaki bilgi ve belgeler tetkik edildiğinde, davacının sahte fatura organizasyonuna iştirak ettiği görüşüyle hakkında tarhiyat yapılmış ve vergi ziyaı cezası kesilmiş ise de, davacının söz konusu fiillerin icrasına iştirak ettiğine ilişkin tespit bulunmadığı, raporda davacının hangi sebeple söz konusu fiili işlediği, bir başka anlatımla maddi menfaat gözetme gibi bir bağlantıya yer verilmediği, bu bağlamda davacı ile sahte belge düzenleme fiili arasında bir sebep sonuç ilişkisinin de kurulamamış olduğu görüldüğünden, davacının sahte fatura düzenlediği veya sahte fatura düzenlenmesine iştirak ettiği yönünde somut bir tespit bulunmadan, varsayım ve kanaate dayalı olarak düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak tarh edilen vergilerde ve kesilen cezalarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının borç sorgulama işlemi sonrasında cezalı tarhiyatlardan haberi olduğu iddiasıyla bakılan davanın açıldığı, organizasyon halinde sahte belge düzenlendiğinin tespiti üzerine vergi tekniği raporlarının tanzim edildiği, söz konusu raporlarda sahte belge düzenlendiği ve düzenleme fiiline iştirâk edildiği hususunun somut tespitlerle ortaya konulduğu, raporda yer alan verilerin done olarak alınması suretiyle takdir komisyonunca matrah takdir edildiği, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacı tarafından, dava dilekçesinde ''borç döküm listesinin'' iptalinin istenilmediği, adına tahakkuk eden vergi ve cezaların kaldırılmasının istenildiği, somut olayda ise, dava konusu vergi ve cezalara ait ihbarnamelere ilişkin tebliğlerin usulüne uygun yapılmadığı, bu haliyle de davanın açıldığı tarihin öğrenme tarihi olarak esas alınarak uyuşmazlığın esasının incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, temyiz isteminin de esasının incelenmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinde, dava dilekçelerinin kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği; Kanunun 15/1-b. maddesinde de, dava konusu edilebilecek bir işlem bulunmadığı takdirde davanın reddedileceği hüküm altına alınmıştır.
Dava konusu olayda, davacı tarafından, idareye yapmış olduğu müracaat üzerine öğrendiği 19/04/2017 tarihli mükellef borç döküm listesi içeriğinde yer alan 2009 ve 2011 yıllarına ilişkin kamu alacaklarının dava konusu edildiği görülmektedir.
Vergi mahkemesinde dava açmaya yetkili olanları belirleyen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 377. maddesinin 1. fıkrasında, mükellefler ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin, tarhedilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilecekleri belirtildikten sonra; 378. maddesinde de, vergi mahkemesinde dava açabilmek için verginin tarhedilmesi, cezanın kesilmesi, tadilat ve takdir komisyonları kararlarının tebliğ edilmiş olması, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödeme yapılmış veya ödemeyi yapan taraftan verginin kesilmiş olması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Buna göre vergi mahkemelerinde dava konusu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlemler, tesis sebepleri, şekli, doğuracağı hukuki sonuçları vergi kanunlarıyla belirlenmiş tahakkuk fişi, vergi/ceza ihbarnameleri, vergi tevkifatı yapılması, aleyhe yapılan düzeltme işlemleri, düzeltme ve şikayet yoluyla düzeltme taleplerinin yetkili makamlarca reddi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin ödeme emri, haciz, ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz gibi işlemlerdir.
Bu durumda; mükelleflerin vergi idaresine olan borçlarını gösterir bilgilendirici mahiyette olan borç döküm listesi idari davaya konu olabilecek kesin ve icrai nitelikte işlem olmadıklarından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-b maddesi uyarınca, borç sorgulama sonucu öğrenilen vergi borçlarının kaldırılması istemiyle açılan davanın incelenmeksizin reddi gerekmekteyken, esasının incelenmesi suretiyle verilen vergi mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 01/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz isteminin esasının incelenmesi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.