5. Ceza Dairesi 2018/11945 E. , 2019/2235 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan beraat (sanık ... hakkında), zincirleme icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet (diğer sanıklar hakkında)
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
05/08/2017 tarihli ve 30145 mükerrer sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 7035 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve Bölge Adliye Mahkemeleri kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen kararlar ve Yargıtay"dan geçen dosyalara ilişkin temyiz süresinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesine göre 1 hafta olduğu gözetilmeksizin, hüküm fıkrasında temyiz süresinin 15 gün olarak belirtilmesi suretiyle sanık ... ile müşteki .... ... vekilinin yanıltıldığı anlaşıldığından, yokluklarında verilen 06/04/2018 tebliğ tarihli hükme ilişkin sanık ..."un 19/04/2018, müşteki .... ... vekilinin de 18/04/2018 tarihlerinde yaptıkları temyiz istemlerinin süresinde olduğu kabul edilerek, sanıklara yüklenen zincirleme icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan doğrudan zarar görmeyen Hazinenin davaya katılma hakkı ve hükmü temyiz etme yetkisi bulunmadığından, Hazine vekilinin sanık ... hakkında bu suçtan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, CMK"nın 260/1. maddesine göre suçtan zarar gördüğü anlaşılan müşteki .... Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz hakkı olduğu
.../...
-2-
gözetilerek incelemenin, müşteki Belediye vekilinin sanık ... hakkındaki beraat hükmüne ve diğer sanıklar hakkındaki mahkumiyet hükümlerine, sanıklar ... ve ... müdafi ile diğer sanıkların mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar .......,.... haklarında verilen 23/02/2012 günlü hükümlerin Dairemizin 09/05/2017 tarihli ve 2014/5630 Esas, 2017/2035 Karar sayılı ilamı ile bozularak ortadan kalktığı, bozma sonrası yeniden yapılan yargılama sonucu bu sanıklar yönünden hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, adı geçen sanıklar hakkında bahse konu suçtan mahallinde her zaman hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suçun niteliği gereği suçtan doğrudan zarar görmeyen ..."nın kamu davasına katılmasına ve lehine vekalet ücreti takdirine olanak bulunmadığının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, müşteki .... ... vekilinin, sanıklardan ... ve ... müdafi ile diğer sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak aynı Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının B-7 no"lu bendinde yer alan vekalet ücreti takdirine ilişkin kısmın hüküm fıkrasından tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.