8. Ceza Dairesi 2019/24195 E. , 2020/17309 K.
"İçtihat Metni"
Köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan sanıklar ... ve ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 154/2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 80,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Banaz Asliye Ceza Mahkemesinin 25/09/2018 tarihli ve 2018/209 esas, 2018/353 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/12/2018 tarihli ve 2018/1209 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Birleştirilmesi istenilen sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Banaz Asliye Ceza Mahkemesinin 25/09/2018 tarihli ve 2018/216 esas, 2018/377 sayılı kararının, Uşak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/01/2019 tarihli ve 2018/613 değişik iş sayılı kararı ile kaldırıldığı ve yargılamanın anılan Mahkemenin 2019/116 esasına kayden devam etmesi nedeniyle henüz kesinleşmediği anlaşılmakla anılan kararın kapsam dışında bırakılarak yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, mercii Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesince, 5271 sayılı Kanun"un 231/6. maddesinde yer alan suça ve sanığa ilişkin objektif uygulama koşullarının var olup olmadığı ve suçun hukuki nitelendirmesinde yanılgıya düşülüp düşülmediği ile sınırlı olacak şekilde inceleme yapılarak itirazın reddine dair karar verilmiş ise de;
Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/01/2013 tarihli ve 2012/10-534 esas, 2013/15 karar sayılı ilâmında yer alan, “İtiraz mercii, O Yer Cumhuriyet Savcısının suç vasfına yönelik aleyhe başvurusu üzerine incelemesini sadece şekli olarak değil, hem maddi olay hem de hukuki yönden yapmalı, gerekli gördüğünde cevap vermesi için itirazı sanık müdafiine tebliğ etmeli ve Cumhuriyet Savcısı ile sanık müdafiini dinlemeli, yine ihtiyaç duyduğu konular varsa gerekli araştırma ve incelemeyi yapmalı ya da bunların yapılmasını sağlamalı ve bunun sonucunda da TCK"nın 191/2. maddesi gereğince verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararının isabetli olup olmadığına karar vermelidir.” şeklindeki gerekçe ile itirazın hem maddi hem hukuki yönden ele alınması ve her yönden hukuka uygunluğunun denetlenmesi gerektiğinin belirtildiği, bu haliyle itiraz mercii tarafından sanıklar müdafiinin esasa yönelik itirazları konusunda da inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin koşulların var olup olmadığı yönünden sınırlı bir değerlendirme yapılarak itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 11.10.2019 gün ve 2019/9150 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.10.2019 gün ve KYB/2019-100018 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.06.2019 gün ve 2016/1413 esas, 2019/489 karar ve 22.01.2013 gün ve 2012/534 Esas, 2013/15 sayılı kararında da belirtildiği üzere, haklarında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanıklar ... ve ...’ın bu karara karşı suçunun sabit olmadığını, haklarında beraat kararı verilmesi gerektiğini belirterek yaptıkları itiraz üzerine, itiraz mercii, incelemesini sadece şekli olarak değil, 5271 sayılı CMK.nın 267-271. maddeleri uyarınca hem maddi olay hem de hukuki yönden değerlendirmesi gerektiği gözetilmeden itirazın "sadece şekli yönden incelenebileceği" biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.12.2018 gün, 2018/1209 değişik iş sayılı kararının CMK.nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.