8. Hukuk Dairesi 2012/2938 E. , 2012/11419 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve müşterekleri ile Hazine aralarındaki davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair Bodrum 2 Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 20.10.2011 gün ve 93/455 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, vergi kaydı, miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal sebeplerine dayanarak dava konusu 151 ada 285 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davacıların kazandırıcı zilyetliğinin bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, davacılar yararına zilyetlik yoluyla kazanma koşulları oluştuğu gerekçesiyle teknik bilirkişinin 10.10.2005 tarihli rapor ve ekindeki krokisinde B harfi ile gösterilen 15.936,85 m2"lik kısmın davacılar adına mirasbırakanları Esma Çalım"dan intikal eden miras payları oranında tapuya tesciline, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir. Hükmün kabule yönelik bölümü, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki,dava konusu taşınmazın tapu kaydı ve kadastro tutanağının incelenmesinde, nizalı taşınmazın 1993 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, belgesizden, çamlık, taşlık ve çalılık olarak Hazine adına tespit edildiği (tespit tutanağına taşınmazın dava dışı 151 ada 435 sayılı taşınmaz ile birlikte davacıların kök mirasbırakanı Esma Çalım adına kayıtlı 1937 tarih 871 tahrir nolu vergi kaydı kapsamında kaldığı yazılmıştır) ve tespitin itirazsız olarak 28.01.1994 tarihinde kesinleşmesiyle tapu kaydının oluştuğu görülmüştür. Mahkemece yapılan keşfe katılan ziraatçi bilirkişi raporlarında, taşınmazda isteğin kabulüne karar verilen nizalı kısmının %25-30 eğimli, üzerinde beş adet yaşlı zeytin, iki adet armut ağacı ile delicelerin bulunduğunu, yer yer teraslama yapıldığını, 1983 yılından bu yana tarımsal faaliyette bulunulmadığını bildirmiştir. Orman bilirkişisi ise, taşınmazın %30 eğimli, %15 oranda taşlık ve kayalık olduğunu açıklamıştır.
Bu kapsamda, Kadastro Kanununun 16/c ve MK.nun 715 ve 999. maddelerine göre Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, fundalıklar gibi yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular tescil ve sınırlandırmaya tabi olmadığı gibi, bu yerlerin tapu kütüğüne tescili ve özel mülkiyete konu olmaları olanaklı değildir.
Hal böyle iken, taşınmazda nizalı kısmın %25-30 oranında eğimli olması ve %15 oranında taşlık ve kayalık bulunması, taşınmazın bir kısmının delice vasfında olması ve delicelerin aşılandığı hususunda bir tespitte bulunulmaması karşısında taşınmazın Devlet"in hüküm ve tasarufu altında bulunan yerlerden olduğunun kabulü ile davanın reddine karar vermek gerekirken, maddi olgu ve delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Kabule göre de, mahkemece, tapu kaydı iptal edilmeden davacı adına tesciline karar verilmiştir. Tapu kaydı iptal edilmeden tescile karar verilmesi çifte tapuya yol açar. Mevcut tapu kaydı iptal edilmeden, aynı taşınmazın ikinci defa tapuya tesciline karar verilmesi Kanuna aykırıdır.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün karar-ilam harcına yönelik bölümünün 6100 sayılı HMK.nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 30.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.