Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/14048
Karar No: 2015/2895
Karar Tarihi: 17.02.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/14048 Esas 2015/2895 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/14048 E.  ,  2015/2895 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 17.02.2015 Salı günü davacılar vekili Av ... ile davalı vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; müvekkillerinin desteğinin kullandığı motosiklete, davalının kullandığı aracın çarpması sonucu destek ..."ın hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda davalının asli kusurlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı anne, baba ve nişanlı için 1.000"er TL maddi, 60.000"er TL manevi, 3 kardeş için 25.000"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; kazanın davacıların desteğinin kusuru sonucu meydana geldiğini, müvekkilinin aracının desteğin motosikletine temasının olmadığını, desteğin ailesine maddi destekte bulunmasının söz konusu olmadığını, maddi ve manevi tazminat taleplerinin yersiz olduğunu öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek, davanın kısmen kabulüne, baba ... için 1.000 TL, anne için 770,26 TL maddi; anne ve baba için 6.000"er TL, kardeşler için 4.000"er TL, nişanlı için 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline, davacı nişanlı Beyza"nın maddi tazminat davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin manevi tazminata yönelik tüm temyiz itirazlarının, davacılar vekilinin de aşağıda yazılı bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-6100 sayılı HMK geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2013 tarihinden itibaren 1.820,00 TL’na çıkarılmıştır.
    Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup davacı baba ve anne için ayrı ayrı davanın kabulüne karar verilen miktarlar yönünden karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Destekten yoksun kalma tazminatı Borçlar Kanunu’nun 45/2. maddesinde (6098 sayılı TBK. md. 53/1-3) düzenlenmiş olup; "Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir." şeklinde hükme bağlanmıştır.
    Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK."nun 45/2. ((6098 sayılı TBK. md. 53) maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
    Davalı destekten yoksun kalmadan ileri gelen somut zararı gidermek zorundadır. Bu nedenle tazminat hesabından önce zarar tutarını belirlemek gerekir.
    Davacılar vekilince desteğin vefat etmeden önce ...."de asgari ücret üzerinden sigortalı çalışan olduğu, aynı zamanda ...."nin ve ...."nin imalat müdürlüklerini yaptığı, aylık ortalama kazancının 4.000 TL olduğu iddia edilmiş; ...."nin yazısında muris ..."ın 15.7.1998-4.3.2007 tarihleri arasında elektrik teknikeri sıfatıyla çalıştığı, 2007 Şubat dönem bordrosunda aylık net kazancının 403,03 TL olduğunun bildirildiği, ...."nin yazısında ise, murisin şirket hissedarı olduğu, sermayesi 250.000 TL olan şirketin 400 pay karşılığı beheri 625 TL"den 12 paya karşılık gelen 7.500 TL değerinde hisseye sahip olduğunun bildirildiği, SSK sigortalı hizmet dökümünde ise, 2007 Mayıs dönemi kazancının 562,50 TL olduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece aylık asgari ücret esas alınarak tazminat hesabı yapılan bilirkişi raporuna göre karar verilmiş olup, davacı tarafından geliri net olarak ispat edilmiş değildir.
    Böyle bir davada gerçek zararın belirlenmesi için, desteğin gelirinin daha net kriterle ile ortaya konulması gerekmektedir. Öncelikle davacıya bu konuda ispat imkanı verilmesi, murisin hissedarı olduğu aile şirketlerine ait defter, vergi, muhasebe kayıtları gibi kayıtların getirilmesi ile ortakların elde ettiği gelirlerden desteğin kişisel çabaları ile oluşan artışın ve bunun davacılara destek oranının tespit edilerek tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    4-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK."nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacıların desteğe yakınlık dereceleri ve diğer hususlar gözetildiğinde, davacı anne, baba ve kardeşler için takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve davacılar için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının manevi tazminata yönelik tüm temyiz itirazlarının, davacılar vekilinin de aşağıda yazılı bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin maddi tazminata yönelik temyiz isteminin hükmün kesin olması nedeniyle reddine, (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, manevi tazminat yönünden peşin harcın onama harcına mahsubu ile bakiye 1.113,94 TL harcın davalıdan tahsiline, 17/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi