12. Ceza Dairesi 2012/33317 E. , 2014/2486 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde, jandarma görevlileri tarafından, ... İli, ... Köyü, ...Mevkii, 2001 parsel sayılı olup, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 11/12/1986 tarih ve 2753 sayılı kararı ile belirlenen 1. derece doğal sit alanı içerisinde yer alan sanığa ait taşınmazda, demir sac profilden taşınabilir karavan bulunduğu, karavanın tekerleklerinin olduğu yere sabitlendiği, etrafının tel çitle çevrildiği, karavanın giriş tarafına kum ve çimento ile beton atıldığı, ayrıca barakanın kuzeyinde 1,-1.5 tonluk taş su deposu bulunduğu hususlarının belirlendiği, hükme esas alınan, inşaat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ile keşif tarihinde kolluk tutanağında belirtilen su deposunun kaldırılmış olduğu, karavanın ise halen mevcut olduğu, dava konusu karavanın yapı niteliğinde olmaması nedeniyle sit alanına inşai ve fiziki müdahale teşkil etmediği belirlenmiş ise de, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun, “Doğal (Tabii) Sitler, Koruma ve Kullanma Koşulları” ile ilgili 19/6/2007 tarih ve 728 sayılı ilke kararı uyarınca 1. derece doğal sit alanları bitki örtüsü, topografya ve siluet etkisini bozabilecek, tahribata yönelik eylemler ve istisnalar dışında yapılaşmanın kesin olarak yasaklandığı alanlar olup, özellikle suça konu karavana ilişkin olarak dosya kapsamında mevcut fotoğraflar nazara alındığında günü birlik veya kısa süreli yerleşme niyetini aşan ve süreklilik arz eden bir yapılaşmada bulunulduğu kanaati oluşmakla birlikte,
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, mahkemece yapılan araştırma neticesinde Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 11/12/1986 tarih ve 2753 sayılı kararının mahallinde ve Resmi Gazete"de ilan edildiğine dair bilgi ve belgelere ulaşılamadığı, sanığın, suça konu bölgenin sit alanı içerisinde yer aldığı bilmediğine dair savunmasının aksine delil mevcut olmadığı, bu itibarla sonuç olarak sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla;
Yapılan yargılama sonunda, sanığa atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 04/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.