17. Hukuk Dairesi 2013/13947 E. , 2015/2892 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 17.02.2015 Salı günü taraflardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkillerinin desteği ..."ın kullandığı araca kusurlu olarak çarpması sonucu 16.6.2010 tarihinde meydana gelen kazada müvekkillerinin desteğinin hayatını kaybettiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla eş ... ve çocuklar ..., ... ve ... için 2.250"şer TL maddi, 5.000"er TL manevi tazminatın (sigorta şirketi sadece maddi tazminattan poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 14.12.2011 tarihli dilekçesi ile, talebini eş ... için 135.426,78 TL, çocuk ... için 15.237 TL, ... için 11.310,74 TL, ... için 24.241,77 TL olmak üzere toplam 186.216,29 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili; davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek, maddi tazminat davasının kabulüne, eş ... için 135.426,78 TL, çocuk ... için 15.237 TL, ... için 11.310,74 TL, ... için 24.241,77 TL maddi; manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, ... için 5.000 TL, ... için 3.000 TL, ... ve ... için 2.000"er TL manevi tazminatın tahsiline, ıslah dilekçesi ile faiz istenemeyeceği gerekçesiyle faiz isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı sigorta şirketi vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıların murisinin demirci ustası olduğu kabul edilerek, taraflarla ilgisi olmayan başka bir dava için düzenlenmiş ...nın 2009 tarihli yazısı esas alınmak suretiyle 1.200 TL (asgari ücretin 2,19 katı) üzerinden tazminat hesaplanmıştır. Desteğin mali durum araştırmasında köyde yaşadığı, sadece yazları kaynakçılık ya da demir ustalığı yaptığı, kışları İstanbul"a çalışmaya gittiği, yeşil kartı olduğu tespit edilmiş olup, ilgili meslek odalarından hava koşulları ve mevsim şartları itibariyle demirci ustasının yıl içerisinde kaç ay düzenli çalışabileceği ve ortalama aylık gelirinin araştırılarak tazminat hesaplaması yapılması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
3-Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresi, bakiye yaşam süresi varsa bu sürenin de pasif çalışma dönemini oluşturduğu Dairemiz ve Yargıtay"ın yerleşik uygulaması ile benimsenmiştir.
Somut olayda maddi tazminatın belirlenmesinde mahkemece hükmüne esas alınan hesap raporunda davacının aktif çalışma yaşı 65 olarak belirlenmiştir. Bu durumda mahkemece, yukarıdaki açıklama doğrultusunda, aktif çalışma devresinin 60 yaşla sınırlı olduğu gözetilmek suretiyle yapılacak hesaplamaya göre destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Davalı sigorta şirketinin harç, vekalet ücreti ve diğer tüm yargılama giderlerinden poliçe limitiyle orantılı olarak sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
5-Davalı sigorta şirketi manevi tazminattan sorumlu olmamasına rağmen, davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat için hesaplanan vekalet ücretinden sigorta şirketinin de diğer davalıyla birlikte sorumlu tutulması isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2),(3),(4) ve (5) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...."ye geri verilmesine, 17.2.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.