Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11226
Karar No: 2020/17308
Karar Tarihi: 21.10.2020

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/11226 Esas 2020/17308 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2019/11226 E.  ,  2020/17308 K.

    "İçtihat Metni"




    Kötü muamele, aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğü ihlal, basit yaralama ve eziyet etme suçlarından şüpheli ... ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/12/2018 tarihli ve 2018/62118 soruşturma, 2018/43092 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Adana 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 06/02/2019 tarihli ve 2019/385 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki düzenlemeler nazara alındığında;
    Somut olayda, kayden evli olan müşteki ile şüpheli arasındaki boşanma davasının derdest olduğu, tarafların bu evlilikten 24/04/2015 ve 20/12/2012 doğumlu müşterek çocuklarının bulunduğu, mahkeme tarafından çocuklarının velayetinin tedbiren şüpheli anneye verildiği ve müşteki babanın şikayetinde çocukların şüpheli tarafından yaralandığı ve kötü muameleye maruz kaldığı yönünde beyanda bulunması üzerine başlatılan soruşturmada, çocuklar üzerinde darp ve cebir izine rastlanılmadığına yönelik adli muayene raporları gerekçe gösterilerek müşteki vekilinin soyut beyanlarından başka da delil elde edilemediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmakla; dosya muhteviyatında bulunan dijital veri çözüm raporunun incelenmesinden, babaları ile şahsi ilişki kurmak için alınan çocukların, babanın uzaklaştırma kararı olmasından dolayı halaları tarafından tekrar annelerine bırakılması sırasında, ısrarla annelerinin bulunduğu eve gitmek istememeleri, şüphelinin davranış bozukluğu olduğu ve buna yönelik ilaçlar kullandığının iddia edilmesi ve bu yöne ilişkin bir kısım sosyal güvenlik kayıtlarından bahsedilerek bu kayıtların dilekçe ekinde sunulması, 04/06/2018 tarihli uzman psikolog tarafından düzenlenen uzman görüşünde, çocukların anlatımlarında samimi olduğu ve bu anlatımlarda şüpheli annenin davranışlarının çocukların sağlığı ve gelişimi üzerinde olumsuz etki yaptığının belirtilmesi, bilgisine başvurulan şahıslardan ..."ın 29/11/2018, ..."ın 15/11/2018, İbrahim İbrahim..."ın 10/09/2018, ..."ın 12/09/2018 tarihli ifadelerinde, mağdur çocukların annelerinin kendilerini ısırdığı yönünde beyanlarda bulunduklarını ve çocuklarda ısırık izini ve morluklarını gördüklerini beyan etmeleri karşısında; soruşturmanın iddia edilen eylem veya eylemlerden ne kadar süre sonra tanzim edildiği net olarak belirlenemeyen raporlar nazara alınarak sonlandırılamayacağı, toplanan delillerden çocukların şüpheli anne ve şüphelinin yakınları ile kalmaktan rahatsız oldukları, şüpheli tarafından ısırıldıkları ve vücutlarında morluklar ile ısırık izlerinin görüldüğü hususlarında şüphe uyandıracak delilin elde edildiği, zira alınan beyanlar diğer deliller ile birlikte değerlendirildiğinde belirli bir şüphenin evveliyetle bulunduğu, ancak diğer iddiaların da araştırılması gerektiğinden, kendilerini ifade edebilen mağdur çocukların varsa çocuk izlem merkezinde ... ve gerekli uzmanlar eşliğinde usulünce dinlenmelerinin ve yine şüphelinin kullanmış olduğu ilaçların ve hastane kayıtlarının dosya içerisine alınmasının soruşturmanın akıbeti ve çocukların üstün yararı için gerekli olduğu, zira çocukların kovuşturma aşamasına geçilirse zorunlu görülmedikçe dinlenemeyecekleri, dolayısıyla müşteki vekilinin iddia ettiği hususlara ve delillerine ilişkin yeterli araştırma yapılmadan, eksik soruşturma sonucu kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 03.04.2019 gün ve 2019/3435 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.04.2019 gün ve KYB/2019-36852 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Müşteki ... vekilinin 07/09/2018 tarihli Adana Cumhuriyet Başsavcılığına müracaatla; müşteki ile şüpheli ...’ın boşanma aşamasında olup, müşterek iki çocuklarının bulunduğu, geçici velayetleri anneye verilen mağdurların anneleri tarafından şiddete maruz bırakıldığını çocukların annelerinin kendilerini birçok defa saçlarını çektiğini ve dövdüğünü söylediklerini, annelerinin evinden döndüklerinde mağdur ... ..."in kolunda ve omzunda sararmaya başlayan morluklar olduğunu, şüphelinin çığlıklar atıp mağdurların saçlarını çektiği ve şiddet uyguladığını, velayet hakkını kötüye kullanarak mağdurlara kötü muamelede bulunduğunu, darp ve eziyet ettiğini belirterek şikayetçi olması üzerine yapılan soruşturmada; mağdurlara ait adli raporların müşteki iddialarını doğrulamadığı ve soruşturma sonucunda toplanan delil ve belgeler içeriğinden, şüphelinin üzerine atılı eylemleri gerçekleştirdiğine dair, tanık beyanıyla doğrulanmayan müşteki vekilinin soyut iddialarından başka kamu davasının açılmasını gerektirecek yeterlilikte delil elde edilemediği gerekçesiyle 13.12.2018 tarih ve 2018/43092 karar sayılı ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, verilen bu karara karşı yapılan itirazın, mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Ceza Muhakemeleri Kanununda;
    “Madde 160 - (1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
    (2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
    Madde 170 - (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
    (2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.
    Madde 172 - (1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
    Madde 173 - (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
    (2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
    (3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh Ceza Hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
    (4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh Ceza Hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
    (5) Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz." şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet Savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
    Soruşturmaya konu olayda, müşteki ile şüpheli arasında Adana 8.Aile Mahkemesinde devam eden boşanma davası sırasında 6 ve 4 yaşında olan müşterek çocuklarının velayetinin şüpheli anneye verildiği, müştekinin icra müdürlüğü aracılığıyla çocuklarıyla kişisel ilişki kurduğu, Adana 11.İcra Dairesi’nin 2018/6620 sayılı dosyasında mahkeme kararına istinaden 15 günde bir hafta sonları annelerinden alınarak babalarına teslimi sırasında bilirkişi olarak görev yapan psikolog ...’nın Adana Cumhuriyet Başsavcılığına sunduğu 31.10.2018 havale tarihli dilekçesinde çocukların annelerinden alınması sırasında vücutlarında morluklar tespit ettiğini ,çocukların anne evinde çeşitli şekillerde psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldıklarını gözlemlediğini belirterek suç duyurusunda bulunduğu ,yine müşteki vekilince dosyaya sunulan Adana Aile Mahkemesinin 2018/289 e.sayılı dosyasında Psikolog ... tarafından çocuklar ile yapılan bireysel görüşmeler sonucu düzenlenen rapor içeriğine göre çocukların psikolojik sorunları olduğuna yönelik görüş bildirdiği, dijital veri çözüm raporu içeriğine göre müşteki babaları ile şahsi ilişki kurmak için alınan çocukların,tekrar annelerine bırakılması sırasında, ısrarla annelerinin bulunduğu eve gitmek istemediği, şüphelinin çeşitli psikolojik rahatsızlıklarının olduğu ve antidepresan ilaçlar kullandığı iddia edilerek bir kısım sosyal güvenlik kayıtlarının dilekçe ekinde sunulduğu, müştekinin yakınları olup bilgilerine başvurulan ..."ın 29/11/2018, ..."ın 15/11/2018,......"ın 10/09/2018, ..."ın 12/09/2018 tarihli ifadelerinde, mağdur çocukların annelerinin kendilerini ısırdığı yönünde beyanlarda bulunduklarını ve çocuklarda ısırık izini ve morluklarını gördüklerini beyan ettiklerinin anlaşılması karşısında ;yukarıda belirtilen icra ve mahkeme dosyaları ile Psikolog ... tarafından yapılan suç duyurusuna ilişkin dosyanın getirtilip ilgili tüm belgelerin dosya içerisine alınması ...’nın tanık sıfatı ile ifadesinin alınması, elde edilecek mevcut delillerin 5271 sayılı CMK"nın 170/2. maddesi uyarınca iddianame düzenlenebilmesi için suçların işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturması halinde kamu davası açılması gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ile verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine ilişkin mercii kararının hukuka aykırı olduğu ve anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    Açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Adana 4. Sulh Ceza Hakimliği"nin 06.02.2019 gün, 2019/385 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının CMK.nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 21.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi