9. Hukuk Dairesi 2016/26109 E. , 2020/1875 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11/02/2020 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... ve şirket yetkilisi Cavit Koşar geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın ve şirket yetkilisinin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı iş yerinde 01/05/2006-14/04/2008 ve 04/06/2011-20/01/2014 tarihleri arasında tır şoförü olarak çalıştığını, iş akdine haklı bir neden olmaksızın son verildiğini, fazla çalışma yapmasına hafta tatili ve genel tatillerde çalışmasına karşın ücretlerinin ödenmediğini ve yıllık izin ücreti alacağı bulunduğunu ileri sürerek; işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının, 17/01/2014 yönetiminde bulunan ve müvekkili şirkete ait olan araç ile yurt dışına gitmek üzere yola çıktığını, Kapıkule"de dinlenme tesisinde aracı terk ederek kaçtığını, davacının terk sırasında üzerinde 1.418 Euro ile 1.500,00 TL bulunduğunu, olaydan sonra Edirne C. Başsavcılığı"na şikayette bulunulduğunu, ayrıca üzerinde bulunan emanet paraları iade etmesinin istenildiğini, davacının 01/02/2010 tarihinde işe başladığını ve 21/01/2013 tarihinde kendi isteğiyle işten ayrıldığını, kıdem tazminatı tutarları vs alacakları olan 5.065,00 TL"nin davacının banka hesabına yatırıldığını, buna ilişkin dekont ve ibranamesinin bulunduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde taraflarca temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, Kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
Diğer taraftan 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nın 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasa"nın 36"ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6"ncı maddesinde düzenlenen Adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.
Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma (hukukî dinlenilme) hakkının ihlâlidir.
HMK.nın 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut uyuşmazlıkta, iddia ve savunmalar dosyadaki delillerle ilişkilendirilerek tartışılıp değerlendirilmemiş, davaya konu alacakların hangi delil durumuna göre kabul edildikleri gerekçelendirilmemiştir.
Mahkemece gerekçeli kararda, tanık beyanlarına yer verildikten sonra kararın gerekçesi olarak;
"Dava; kıdem tazminatı ve diğer işçi alacakları talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, SGK kayıtları, bilirkişi raporu, tanık anlatımları, tarafların beyanları ve tüm dosya münderecatı birlikte değerlendirildiğinde; davanın, kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarına ilişkin olduğu, davacının davalı iş yerinde SGK kayıtlarına göre 01/05/2006 - 14/04/2008, 01/02/2010 - 30/04/2010, 04/06/2011 - 21/11/2013 ve 22/11/2013 - 19/01/2014 tarihleri arasında çalışmasının bulunduğu, davacının haklı olmayan nedenle iş akdinin sonlandırıldığı, mahkememizce hükme esas alınan Bilirkişi Av. Aydın Canpolat 11/08/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda da davacının hak etmiş olduğu alacaklarının belirtildiği görülmekle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." denilmiş ancak taraflar arasındaki çekişmeli konularda sunulan deliller tartışılıp değerlendirilmeksizin ve hangi delillere neden itibar edilip hangi delillere neden değer verilmediği gerekçeleri ile ortaya konulup, açıklanmaksızın davanın kabulüne karar verilmiştir. Tanık beyanlarına yer verilmesi ya da bilirkişi raporunda hak edilmiş alacakların gösterildiğinin ifade edilmesi bir kararın gerekçesi olamaz.
Gerekçesiz karar yazılması, adil yargılanma hakkının ihlali olup, kararın salt bu nedenle bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davalı yararına takdir edilen 2.540.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 11.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.