Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/13446
Karar No: 2015/2878
Karar Tarihi: 17.02.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/13446 Esas 2015/2878 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/13446 E.  ,  2015/2878 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu taşınmazı ve Limited şirket hissesini diğer davalı oğlu Halis"e devretiğiden bu devre ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Halis vekili, taşınmazı parasını ödeyerek satın aldığını, şirket hisse devrinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin zaten şirketin hissedarı olduğu ve borçlunun hissesi olmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı borçlu vekili, satışın gerçek olduğunu, dava şartlarından olan aciz vesikasının bulunmadığını belirtmiştir.
    Mahkemece, alacaklı tarafından 15.07.2011 tarihinde borçlunun menkul mallarının haczedildiği, 19.09.2011 tarihinde hacizden vazgeçtiği, geçici ve kesin aciz vesikası sunulmadığı gibi takibin de kesinleşmediğinden bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    1-İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir (İİK.m.277). Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Ancak, bu eksiklik yargılamanın her aşamasında hatta temyiz aşamasında dahi giderilebilmesi mümkündür.
    Somut olayda, 07.06.2011 arihinde 334.852,41 TL üzerinden başlatılan takip kesinleşmiş olup borçlunun takip ve ödeme emrinin tebliğ edildiği adresine 15.07.2011 tarihinde haciz için gidildiğinde, 1.550,00 TL değerinde büro eşyası haczedilmiş ve bu eşyalar üzerinde de dava dışı şahıs tarafından istihkak iddiasında bulunulmuştur. Alacaklı 19.09.2011 tarihinde yeniden haciz istemiş ancak aynı gün bu haciz talebinden vazgeçmiştir. Mahkemenin kabulünün aksine, vazgeçilen haciz 15.07.2011 tarihinde yapılan haciz değil, 19.09.2011 tarihinde talep edilen hacizdir. İcra dosyasına göre borcu karşılayacak değerde malı olmadığı açıktır.
    Bu durumda, takip kesinleşmiş ve aciz halinin varlığı sabit iken mahkemece, aksi düşüncelerle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır.
    2-Dosya içerisindeki tapu kayıtlarından dava konusu taşınmazın yargılama sırasında davalı ... tarafından dava dışı ... isimli şahsa satıldığı anlaşıldığından, anılan şahsın davaya dahili sağlanarak ve İİK"nnu 283.maddesine göre bedele dönüşüp dönüşmeyeceği tartışılarak oluşacak sonca göre karar verilmesi gerekirken,bu hususun göz ardı edilmesi de isebetsiz olmuştur.
    3-Davacı, borçlunun ortağı olduğu ... hisesinin ..."a devrinin iptali için dava açılmış ise de, mevcut ticaret sicil kayıtlarından borçlunun hissesini anılan davalıya değil ... ..."a onun tarafından da ... isimli şahsa satıldığı anlaşılmıştır. Bu taleple ilgili olarak hasımda yanılma olduğu açık olduğundan, HMK"nun 124/4.maddesi gereğince ..."ın, İİK"nun 283.maddesi gereğince de dördüncü kişi ..."in davaya dahili sağlanarak taraf teşkili sağlanarak, taraf delilleri toplandıktan sonra karar verilmesi gerekirken, bu hususun da dikkate alınmaması hatalı olmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda 1, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temiyz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi