12. Hukuk Dairesi 2021/2708 E. , 2021/4282 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
A) Dava dilekçesinin özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... 28. İcra Müdürlüğünün 2013/18779 Esas sayılı dosyasında alacaklı Türkiye ... Bankası tarafından kredi borçlusu ..... Ltd Şti.ve ipotek verenler ..., ..., ... ve ... hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde bulunulduğunu, takip devam ederken alacaklı bankanın ..."a TBK madde 183 vd. maddeleri uyarınca kredi sözleşmesine konu alacağın tüm teminatları ile birlikte temlik edildiğini, temlik alanın alacaklı konumunu kazandığını bu arada borçlu şirketin müvekkiline borcun ödenmesi konusunda müracaat ettiğini, müvekkilinin borçlunun bu talebinin koşullu olarak yerine getireceğini belirterek kredi sözleşmesine konulu alacağın kendisine kanunen temlik edilmesi hususunda alacaklıya TBK madde 127/2 ihbarında bulunur ise alacağı temlik almak ve alacaklıya halef olmak koşulu ile dosyaya ödeme yapacağını bildirdiğini, bunun üzerine kredi ve takip borçlusu Tek-Ay ... Ltd Şti."nin ... 10. Noterliğinin 10/04/2015 tarih ve 7677 yevmiye numaralı ihbarını alacaklıya gönderdiğini, ihbarnamenin alacaklıya ulaşmasını mütakip müvekkilinin ... 28. İcra Müdürlüğünün icra dosyasına müracaat ederek ihbarname aslını dosyaya ibraz ederek TBK 127/2 maddesi uyarınca alacaklıya halef olmak koşulu ile dosya borcunu kapatarak gerekli temlik işlemlerinin ifası, ipoteklerin nakli ve diğer icra dosyalarının da temliki hususunda alacaklıya muhtıra tebliğini talep ettiğini, bu talebin icra müdürlüğünün yetki alanında kalmamasına rağmen 14/04/2015 tarihinde reddedildiğini belirterek müdürlüğün 14/04/2015 tarihli kararının kaldırarak TBK madde 127/2 koşulları gerçekleştiğinden müvekkilinin kanuni halefiyet-temlik talebinin kabulünü, müvekkilinin Uyap sisteminde alacaklı olarak kayıt edilmesini, kredi sözleşmesinin teminatlarının (rehin, ipotek, senet vs) müvekkile devri hususunda ..."a muhtıra tebliğini, dosyaya yatan paranın hali hazırda alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
B) Davalının Cevabı:
Davalı-temlik alacaklısı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
C) İlk Derece Mahkemesinin Kararı:
Mahkemece, davacının şikayetinin kabulüne karar verilmiştir.
D) Yargıtay aşaması:
İlk Derece Mahkemesi’nin kararı Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 30.11.2015 tarih ve 2015/27399 E. 2015/29805 K. sayılı ilamı ile " ...şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulünün hatalı olduğu" gerekçesi ile bozulmuştur.
E) Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi’nin Kararı:
İlk Derece Mahkemesi bozmaya karşı direnme kararı vermiştir.
F) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun Kararı:
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu; “...Yerel mahkeme kararı, bozma kararı ile birlikte ortadan kalkıp hukuki geçerliliğini yitirmekte olup, bozulan karar sonraki kararın eki niteliğinde olmadığından mahkemece yapılacak ...; dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulmasıdır. Bu itibarla yerel mahkemece usulüne uygun direnme hükmü kurulması için işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmeksizin kararın usulden bozulması gerekmiştir. " gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi’nin kararının bozulmasına karar vermiştir
G) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi’ nin Kararı:
İlk Derece Mahkemesi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun bozma kararından sonra yaptığı yargılama sonucunda “... Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 02.07.2019 tarih 2017/12-2454 esas 2019/839 karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi mahkememizin 15.11.2016 tarih 2016/499 esas 2016/797 karar sayılı kararı usulun öngördüğü şekilde oluşturulmuş bir hüküm olmadığından ortada teknik anlamda bir direnme hükmünün de bulunmadığı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından bozulmakla ortadan kalkıp hukuki geçerliliğini yitirdiği, bu sebeple bu aşamada mahkememizce mahkememizin 24.06.2015 tarihli ilk kararı sonrası hasıl olan duruma göre karar verilmesinin mümkün olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı... "gerekçesi ile önceki kararın aksine 12. Hukuk Dairesinin bozma kararında işaret ettiği şekilde" şikayetin reddine “ karar vermiştir.
H) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
I) Gerekçe:
Mahkemenin direnme kararı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından ".. direnme kararının usulüne uygun olmadığı.." gerekçesi ile bozulmuştur.
6100 sayılı HMK. nın 373/7. maddeleri uyarınca "Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına uymak zorunludur. "
Bu emredici düzenleme karşısında Mahkemenin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu" nun bozma kararına uyarak usulüne uygun bir direnme kararı verilmesi yasal zorunluluktur.
Mahkemenin hiçbir hal ve şartta Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına aykırı bir karar vermesi söz konusu olamaz.
Kaldı ki ilk direnme kararı ile davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşturmuştur.
Mahkemece Yargıtay Hukuk Genel Kurulu" nun bozma kararı doğrultusunda usulüne uygun bir direnme kararı oluşturarak direnme kararının temyizi üzerine dosyayı Yargıta
Hukuk Genel Kurulu" na göndermek yerine 6100 sayılı HMK. nın "Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına uymak zorunludur. " şeklindeki 373/7. maddesine aykırı ve davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hakkı ihlal eder şekilde, yerinde ve yasal olmayan gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi hatalıdır.
Bu bağlamda Mahkemece yapılacak ..., ara kararı ile " ilk kararda direnildiğini " belirtip, ilk mahkeme kararının hüküm fıkrasını aynen koruyarak direnme kararı oluşturmak, gerekçeli kararda da direnme gerekçesini yazmaktır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararı verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ :
Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile usule aykırı olan kararın BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 08/04/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.