11. Ceza Dairesi Esas No: 2020/2160 Karar No: 2020/6173 Karar Tarihi: 22.10.2020
Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/2160 Esas 2020/6173 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2020/2160 E. , 2020/6173 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenleme HÜKÜM : Beraat
I- 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde; Sanığa yüklenen "sahte fatura düzenleme" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun‘un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun‘un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE, II- 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesine gelince; Sanık hakkında “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; bozmaya uyularak yapılan yargılamada, her ne kadar suça konu faturaların ele geçirilemediği ve kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilememesi nedeniyle beraatine karar verilmiş ise de, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK‘nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığının anlaşılması, sanığın savunmalarında da suçlamayı kabul etmediğini beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; 1- Mükellef tarafından düzenlenen faturaları kullananlara ilişkin vergi raporlarının düzenlenmiş olduğu dosya kapsamından anlaşılmakla, bu mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığı araştırılıp, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, 2- Faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp faturaları kullanan şirketler ile sanıkların ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, 3- Faturaları kullanan mükelleflerden dinlenmeyen yetkililerin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.