5. Ceza Dairesi 2019/1393 E. , 2019/2231 K.
"İçtihat Metni"
İcrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan sanıklar hakkında yapılan yargılama sonunda; atılı suçtan mahkumiyetlerine dair .... 4. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 13/01/2015 tarihli ve 2014/19 Esas, 2015/20 Karar sayılı hükümlerin sanıklar ..., ... ve ... ile sanıklar ... ve ... müdafi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 06/11/2018 tarihli ve 2018/5726 Esas, 2018/8576 Karar sayılı ilamı ile hükümlerin onanması yönündeki kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/01/2019 gün ve KD-2019/2893 sayılı yazısı ile itiraz isteminde bulunulması üzerine dosya Daireye verilmekle incelendi;
Sanıklar hakkında hüküm tesisi sırasında "cezanın sanıkların geleceği üzerindeki etkileri" gerekçe gösterilmek suretiyle sanıklar lehine TCK"nın 62/1. maddesi hükmü uygulandığı halde, "caydırıcı olması" gerekçe gösterilerek kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın seçenek yaptırımlara çevrilmemesine yönelik itirazın incelenmesinde;
İddia, savunma, deliller, itirazın kapsamı ve tüm dosya içeriğine göre hükümde kısa süreli hapis cezasının caydırıcı etkisinden bahisle seçenek yaptırımlara çevrilmesine yer olmadığı belirtilmiş ise de, gerekçeli kararda aynı konuda gösterilen nedenlerin yasal ve yeterli olması nedeniyle Yargıtay C.Başsavcılığı tarafından ileri sürülen itiraz nedenleri yerinde görülmediğinden 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile değişik CMK’nın 308/3. maddesi uyarınca İTİRAZIN REDDİNE, dosyanın itiraz konusunda karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE,
Suç tarihinde adli sicil kayıtları bulunmayan ve 5"er ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilen sanıklar hakkında takdiri indirim hükümleri uygulandığı, alt sınırdan ceza verildiği, Belediyede usulsüz olarak işe başlayan zabıta memurlarının Belediyede hizmet üretmeleri sebebi ile kamu zararı oluşmadığı ve kanuni bir engel bulunmadığı halde, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden, her bir sanık için ayrı ayrı bireyselleştirilme yapılmadan, sanıkların kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışlarına değinilmeden, yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükümlerin uygulanmamasına karar verilmesine yönelik itirazın incelenmesinde ise;
Yargıtay C.Başsavcılığının itiraz sebebi yerinde görüldüğünden İTİRAZIN KABULÜNE, Dairemizin 06/11/2018 tarihli ve 2018/5726 Esas, 2018/8576 Karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
.../...
-2-
Ancak;
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanıklar hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK"nın 231/6-c maddesinde düzenlenen "giderilmesi gereken zarar" kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, buna karşın somut olayda dava konusu edilen eylem itibarıyla kişilerin mağduriyetine ve kişilere haksız menfaat sağlanmasına neden olunmuş ise de, Belediyenin giderilmesi gereken somut ve maddi bir zararının bulunmadığı gözetilerek, CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına engel sabıkası bulunmayan sanıkların kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, "zararın karşılanmamış olması" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ... müdafi ile sanıklar ..., ... ve ..."un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 19/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.