Esas No: 2018/4446
Karar No: 2021/617
Karar Tarihi: 01.02.2021
Danıştay 7. Daire 2018/4446 Esas 2021/617 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/4446
Karar No : 2021/617
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: İstanbul İli, … İlçesi, … Köyü, … pafta, … parsel sayılı arsa için yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi karşılığında … tarafından edinilen dairelerden üç adedinin davacıya bedelsiz devredildiğinden bahisle, 2009 yılının Ocak ilâ Aralık dönemine ilişkin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinin 4. fıkrası uyarınca re'sen tarh edilen veraset ve intikal vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının abisi … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ile ilgilinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi karşılığında elde ettiği dairelerin üç tanesini 2009 yılında davacıya bedelsiz olarak devrettiğinin tespit edildiğinden bahisle, söz konusu ivazsız iktisaplar için belirlenen matrah üzerinden davacı adına yapılan cezalı veraset ve intikal vergisi tarhiyatlarının … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; tarhiyatın dayanağı olan vergi tekniği raporunun ihbarname ekinde tebliğ edilmediği gerekçesiyle iptaline karar verilmesi üzerine, davalı idare tarafından, davaya konu ihbarnamenin düzenlenerek dayanağı vergi tekniği raporu ile birlikte davacıya zamanaşımı süresi dolduktan sonra tebliğ edildiği bu durumda, zamanaşımı süresi dolduktan sonra tanzim edilerek tebliğ edilen veraset ve intikal vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İntikale konu gayrimenkullerin devri 2009 yılında yapılmışsa da, verginin doğumuna ilişkin olaydan 2013 yılında bilgi sahibi oldukları, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 114. maddesinin 3. bendi uyarınca tarh zamanaşımı süresinin 2013 yılından başlaması gerektiği, süresinde tebliğ edilen vergilerde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : 2009 yılında ivazsız olarak intikal eden taşınmazlar nedeniyle tarh edilen vergilerin iptalini teminen açılan davada hernekadar vergilerin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle karar verilmiş ise de, davacının, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 342. maddesi gereğince beyana davet edildiği anlaşıldığından, bu husus gözetilerek varılacak değerlendirme sonucu ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmesi gerektiğinden Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Tasfiye Halinde … Konut Yapı Kooperatifi ile … arasında 2003 yılında, İstanbul İli, … İlçesi, … Köyü, … pafta, … parsel sayılı arsa için gayrimenkul hissesi karşılığında inşaat yapımı ve satışı sözleşmesinin imzalandığı, anılanlar arasında yapılan işlemlerin incelenmesi sonucu 2013 yılında düzenlenen vergi inceleme raporundaki tespitlerin idarenin bilgisine girmesiyle birlikte, … hakkında vergi incelemesi yapılarak, … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunun tanzim edildiği, anılan raporda; inşaatları tamamlanan gayrimenkullerden üç adedinin 2009 yılında davacıya bedelsiz devredildiğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinin 4. fıkrası uyarınca veraset ve intikal vergisinin re'sen tarh edilerek ihbarnamelerin tebliği üzerine açılan dava sonucunda ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla tarhiyatın dayanağı olan vergi tekniği raporunun ihbarname ekinde tebliğ edilmediği gerekçesiyle cezalı tarhiyatın iptaline karar verilmesini müteakip, davalı idare tarafından, davaya konu ihbarnameler ikinci kez düzenlenerek dayanağı vergi tekniği raporu ile birlikte davacıya tebliğ edildiği, anılan ihbarnamelerin … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:2016/367… sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine de, 05/05/2016 tarihinde beyana davet edilen davacı adına düzenlenerek 03/10/2016 tarihinde tebliğ edilen ihbarnamelerle istenilen vergilerin iptali istemiyle işbu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye'de bulunan malların veraset yoluyla veya herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir şekilde bir şahıstan diğer şahsa intikalinin veraset ve intikal vergisine tabi olduğu; 2. maddesinin (d) fıkrasında, ivazsız intikal tabirinin, hibe yoluyla veya herhangi bir tarzda olan ivazsız iktisapları ifade ettiği; 5. maddesinde, veraset ve intikal vergisi mükellefinin veraset yoluyla veya ivazsız bir tarzda mal iktisap eden şahıs olacağı; 9. maddesinde, ivazsız intikallerde beyannamenin, malların hukuken iktisab edildiği tarihi takiben bir ay içinde verilebileceği 20. maddesinde de, beyanname verilmeyen hallerde intikal eden malların idarece tespit olunduğu tarihte mükellefiyetin başlayacağı hükme bağlanmış olup; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Veraset ve intikal vergisinde ek süre" başlıklı 342. maddesinde, veraset ve intikal vergisine ilişkin mükellefiyetlerde tahakkuk muamelesi yapılması için, beyanname verme süresinin sonundan başlayarak 15 gün bekleneceği; beyanname bu süre içinde verilirse vergi ziyaı olmamış sayılacağı; ayrıca, mükellefe tebliğ edilmek şartı ile yeniden 15 günlük bir mühlet verileceği, bu hususta da anılan hükmün geçerli olacağı düzenlemelerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; davaya konu cezalı tarhiyatın zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile hüküm kurulan mahkeme kararında, davaya konu vergi ceza ihbarnamesinin 11/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği ifade edilmiş ise de, dosyada yer alan tebliğ alındısından ihbarnamenin 03/10/2016 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşılmakla birlikte, 2009 yılında gerçekleşen ivazsız intikallerin davalı idarenin bilgisine 2013 yılında girdiğinin, öte yandan; 20/11/2020 tarihli ara kararımız uyarınca davalı idarece sunulan belgeden, davacının 05/05/2016 tarihinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 342. maddesi gereğince beyana davet edildiğinin anlaşılması karşısında, 7338 sayılı Veraset İntikal Vergisi Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca tarh zamanaşımı süresinin 2013 yılından başlatılması gerektiğinden, 2016 yılında tebliğ edilen ihbarnameye konu tarh ve ceza kesme işleminin zamanaşımına uğradığından söz edilmesine olanak bulunmamaktadır. Bu bakımdan, uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi icap ettiğinden, yeniden karar verilmek üzere eksik inceleme sonucu verilen temyize konu kararın bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 01/02/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.