Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2115
Karar No: 2012/11382
Karar Tarihi: 29.11.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/2115 Esas 2012/11382 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/2115 E.  ,  2012/11382 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı payı ve katılma alacağı

    Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki katkı payı ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Ankara 8. Aile Mahkemesinden verilen 13.10.2011 gün ve 65/1023 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR


    Davacı vekili dava dilekçesinde tarafların 17.11.1989 tarihinde evlenip 2006 yılında boşandıklarını, davacı kadının Hazine müsteşarlığında memur olarak çalışmakta iken davalı kocanın Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünde bale sanatçısı olduğunu, evlilik birliği içinde edinilen 14991 ada 1 parsel 57 numaralı bağımsız bölüm ile 06 JD 480 plaka sayılı aracın davalı adına tescilli bulunduğunu açıklayarak, davacının bu taşınmaz ile aracın alımına çalışması ile yapmış olduğu katkı nedeniyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.500 TL katkı payının davalıdan alınarak davacıya verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde müvekkilinin tek başına araç ve taşınmazı edinmeye yetecek gelirinin bulunduğunu, davacı kadının gelirini kendisinin değerlendirdiğini, herhangi bir katkısının bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuş olup, 21.06.2007 tarihli dilekçesi ile; davacının evlilik birliği içinde yatırım yaparak İş Bankası İstanbul Yeşiltepe şubesinde bulunan döviz hesabı ve başak emeklilik hesabı bulunduğunu belirterek bu hesaplardaki paradan kaynaklanan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 4.000 TL"nin davacı-davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, asıl dava yönünden dava konusu taşınmazın evlilik tarihinden önce girilen kooperatif üyeliği ile edinildiği, evlenme tarihinden teslim tarihine kadar davacının % 2,45 katkısı bulunduğundan 2.633,21 TL ile araca ilişkin katkı oranı olan % 61,54 TL üzerinden 6.900 TL alacağı bulunduğundan taleple bağlı kalınarak 5.500 TL"nin davalı- davacıdan tahsiline karar verilmiş, birleşen dava yönünden davalının yatırım hesabında bulunan paranın, 2002 yılından önce yatırılan miktarının kişisel mal olduğu, ancak; 2002 yılından sonra ödenen taksit ve ödemeler edinilmiş mal olup, buna göre 2002 yılından sonra ödenen miktarın yarısı olan 950 TL nin davacı- davalıdan alınarak davalı- davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı ve davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Taraflar 17.11.1989 tarihinde evlenmişler, 07.07.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 13.09.2006 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM"nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 02.10.2003 tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK.nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
    Dava dilekçesinin içeriği davacının talebi ve dava konusu taşınmaz ile aracın edinme tarihine göre davacının talebi katkı payı isteğine ilişkin olup uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmekte, birleşen davada davalı -davacının talebi 4721 sayılı TMK.nun 202 ve devam maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK.nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı isteğine ilişkindir.
    Davalı-birleşen davanın davacısı ... vekili tarafından asıl davanın davacısı ... aleyhine olmak üzere, müşterek çocuk adına açılan Başak Emeklilik hesabından gelen paraya ilişkin olarak açılan davada, dava konusu paranın bilirkişi ve banka kayıtları ile belirlenen 1900 TL"si 2002 yılından sonra edinilmiş mal olup, davacı tarafından katılma alacağı isteğinde bulunulduğundan, dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı-davalı vekilinin ve davalı-davacı vekilinin buna ilişkin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün bu bölümünün ONANMASINA,
    Davacı-davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece davacı-davalının taşınmazın edinmesinde % 2,45 oranında katkısı bulunduğu kabul edilmiş ise de; mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taşınmaz 743 sayılı TKM"nin 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğine göre; taraflar arasındaki bu uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir. 743 sayılı TKM"nin yürürlükte olduğu; 01.01.2002 tarihinden önce eşler arasında yasal mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde, karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında bir tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekir. Dosyada bulunan belge ve bilgilere göre davacı kadın ile davalı kocanın her ikisi de evlilik tarihinden taşınmazın edinildiği tarihe kadar düzenli olarak gelir getiren bir işte çalışmakta olup, kural olarak; davacı kadının taşınmazın edinmesine katkıda bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Dava konusu 14991 ada 1 parsel 57 nolu bağımsız bölüm davalı kocanın 1984 yılında girmiş olduğu kooperatif üyeliği sonucunda ferdileşmeyle 04.03.1994 tarihinde davalı koca adına tescil edilmiş ise de, kooperatifin 30.07.1991 tarihinde tasfiye edilerek bağımsız bölümün teslim edildiği, teslim tarihinden sonra 1992 yılında 9.385,16 TL şerefiye ödendiği ve ayrıca davalı koca tarafından 1993 ile 1995 yılları arasında konut kredisi kullanıldığı, kooperatife ait cevabi yazı ve banka belgelerinden tespit edilmiştir.
    Bu halde mahkemece yapılacak iş, öncelikle taşınmaza ilişkin olarak konut kredisi kullanıldığından teslim anında kaba inşaat halinde bulunduğu kanısı uyandıran taşınmazın 1991 yılındaki teslimi sırasında kaba inşaat haliyle mi, yoksa ince işleri de bitirilerek tamamlanmış haliyle mi teslim edildiği açıklığa kavuşturulmalı, tamamlanmış olarak teslim edilmiş olması halinde tarafların evlendikleri 17.11.1989 tarihinden taşınmazın kooperatif tarafından davalıya teslim edildiği 1991 yılına, kaba inşaat halinde teslim edildiğinin belirlenmesi halinde 1992 yılında yapılan şerefiye ödemesi ile 1993-1994 yılları arasında ödemesi yapılan banka kredisinin taşınmaz için kullanıldığı anlaşılmakla kredinin kullanıldığı tarihe kadar ki gelirlerinin ayrı ayrı saptanması, tarafların sosyal statüleri ve mesleki kariyerleri gözönünde bulundurularak her birinin belirtilen dönem içindeki kişisel harcamalarının hesaplanması, 743 sayılı TKM"nin 152. maddesi gereği davalı ..."un aile masrafları yükümlülüğünden kaynaklanan harcamalarının ayrıca belirlenmesi, bulunacak miktarın Ateş"in kişisel harcamalarına eklenmesi böylece her birinin kişisel harcamalarının toplam gelirlerinden ayrı ayrı düşürülmesi ve tasarruf miktarının bulunması, toplam tasarruf miktarı karşısında davacının katkı oranının tespit edilmesi, davalı ..."in 1984 yılından evlilik tarihine kadar yapmış olduğu ödemeler nedeniyle inşaatın evlilik tarihine kadar olan bölümünün kişisel mal olarak kabul edilmesi, bu amaçla taşınmaz başında inşaat mühendisi ve emlakçı bilirkişi vasıtası ile keşif yapılarak inşaatın evlilik sırasındaki seviyesi ile tamamlandığı tarihteki değerinin belirlenerek ne kadarının kişisel mal ne kadarının evlilik birliği içinde edinildiğinin tespit edilmesi ve yukarıda açıklanan katkı oranının buna göre tespit edilmesi gerekmektedir.
    Davalı – davacı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince, davacı birleşen dava dilekçesi ile davalı adına açılan yatırım hesabındaki döviz, TL ve hisse senedi değerlerine ilişkin talepte bulunmuş ise de mahkemece bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir.
    Öte yandan dava konusu 06 JD 480 plaka sayılı araç 743 sayılı TKM’nin 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilmiş olup, uyuşmazlığın yukarıda taşınmaz için açıklandığı şekilde çözüme kavuşturulması gerekli iken mahkemece 1991 yılından sonra elde edilen gelirler baz alınarak bir değerlendirme yapılması doğru değildir. Her ikisi de çalışan karı kocanın evlilik tarihinden aracın edinildiği tarihe kadar ki gelirlerinin ayrı ayrı saptanması, tarafların sosyal statüleri ve mesleki kariyerleri gözönünde bulundurularak her birinin belirtilen dönem içindeki kişisel harcamalarının hesaplanması, 743 sayılı TKM"nin 152. maddesi gereği davalı ..."in aile masrafları yükümlülüğünden kaynaklanan harcamalarının ayrıca belirlenmesi, bulunacak miktarın Ateş"in kişisel harcamalarına eklenmesi böylece her birinin kişisel harcamalarının toplam gelirlerinden ayrı ayrı düşürülmesi ve tasarruflarının miktarının bulunması, toplam tasarruf miktarı karşısında davacının katkı oranının tespit edilmesi ve bu oran ile aracın dava tarihindeki değerinin çarpımı ile katkı payı belirlenmelidir.
    Ayrıca davacı- davalı ... vekili tarafından araç ve taşınmazdan kaynaklanan 5.500 TL katılma alacağı isteğinde bulunulmuş ise de, bu katılma alacağının ne kadarının araçtan ve ne kadarının taşınmazdan kaynaklandığı açık değildir. Bu halde mahkemece HMK 25. (HUMK 75) ve 119 maddesi gereğince talebin açıklattırılarak taşınmaz ve araçtan kaynaklanan katkı payı miktarı ayrı ayrı belirlenmelidir.
    Kabule göre de, taşınmazdan kaynaklanan katkı payının belirlenmesinde esas alınacak olan taşınmazın dava tarihindeki değerinin keşif sonucu inşaat mühendisi ve emlakçı bilirkişi vasıtası ile tespiti gerekirken hukukçu bilirkişi tarafından belirlenmesi doğru olmamıştır. O halde, açıklama gereğince taşınmazın değeri tespit edilmeli, yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra dosya hukukçu bilirkişi ve mali müşavir veya muhasebeciden oluşacak bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek Yargıtay ve tarafların denetimine açık, gerekçeli raporun alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün onanmasına karar verilen bölümü dışında kalan kısmı yönünden davacı-davalı ... ile davacı-davalı ... vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüne, yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı ...nun Geçici 3. maddesi yollaması ile halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire İlamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 345,10 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya ayrı ayrı iadesine 29.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi