17. Hukuk Dairesi 2013/15655 E. , 2015/2856 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu .... ve temsilcisi ..."nun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla ... İcra Müdürlüğünün 2007/1606 sayılı takip dosyasındaki 115.000 TL alacağını 28.9.2009 tarihinde davalı ....AŞ."ne temlik ettiğini belirterek davalılar arasındaki temlik tasarrufunun iptalini talep etmiştir.
Davalı borçlular .... Ve ... vekili, davacının müvekkillerinden kesinleşmiş bir alacağı olmadığından yapılmış bir icra takibi ve aciz belgesi bulunmadığını,davanın sebebinin açıklanması gerektiğini, davacının 2007/1606 sayılı takip dosyasının borçlusu olarak ödemeyi geçiktirmek amacıyla eldeki davayı açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ....vekili,dava konusu temlik işleminin 31.10.2008-30.11.2009 tarihleri arasındaki fatura alacağına karşılık yapıldığını belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia,savunma, toplanan delillere göre,dava konusu 2007/1606 sayılı takip dosyasındaki borcun ödendiği gerekçesiyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,davalıların temlik dışında malvarlıkları olduğu,takas işlemi için karşılıklı ve muaccel iki alacağın olması gerektiği nazara alındığında davacının davasında haksız olduğu ve davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar verilmiş; hüküm,davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Bu tür davaların dinlenme koşullarından biri de borçlu hakkında icra takibi yapılması ve takibin kesinleşmiş olmasıdır.
Somut olayda davacı tarafından davalılar .... ve ... aleyhine ecri misil ve tazminat davası açılmış ise de anılan davaların derdest olduğu davacının adı geçen borçlulardan alacaklı olduğunu gösterir bir ilam bulunmadığı anlaşıldığından eldeki davanın ön şart yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi sonucu itibarıyla doğru görüldüğünden dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davanın ön şart yokluğundan reddi gerektiğinden kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına AAÜT"nin 7/2 maddesi gereğince maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 4.bendindeki “11.250,00 TL nispi” ibaresinin çıkarılarak yerine “1.320 TL maktu ”ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.