3. Hukuk Dairesi 2013/6600 E. , 2013/9320 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin ... ili .... ilçesi,.... mevkii 18971 ada 2 parselde bulunan ..... Villaları 16/A numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, dava konusu taşınmazın iskanının 01.03.2011 tarihinde alındığını, söz konusu ada ve parsel üzerinde bulunan .... Kooperatifinin ada içi ve dışı su şebekesi ve kanalizasyon şebeke hatlarını kendi imkanlarıyla yaptığını, davalı kuruma su aboneliği için müracaat ettiğinde kanal katılım bedeli ve su şebekesi hisse payı için toplam 7.350 TL tutarın yatırılmasını, aksi takdirde ferdi aboneliğin yapılamayacağını ve su akışından istifade edilemeyeceğinin ifade edildiğini, dava dışı kooperatifin 26.02.2007 tarihinde 118.775,35 TL kanal katılım payı, 30.04.2008 tarihinde 122.694,42 TL su tesisleri katılım payı olmak üzere toplam 241.469,42 TL ödemek zorunda kaldığını, alınan ücretlerin yerinde olmadığını belirterek .... nin talep ettiği fahiş kanal katılım bedeli ve şebeke hisse payı ödenmeksizin tedbiren su aboneliğinin yapılmasına, kanal katılım payı ve şebeke hisse payından sorumlu olmadığının tespitine, kanal katılım bedeli ve şebeke hisse payı ödemeksizin ferdi su aboneliğinin gerçekleştirilmesine, zorunlu tutulan kartlı sayaç yerine mekanik sayaç takılması konusunun tüketicinin isteğine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde, davacının iddia ettiği gibi dava dışı kooperatifin ada iç ve dış bağlantılarını yapmış olabileceğini, ancak bu bağlantının ..."nün mevcut ana hattına bağlandığını, talep edilen bedellerin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 2.881,83 TL yönünden borçlu olmadığının tespiti ile davalı kuruma borcunun 4.618,17 TL olduğuna karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının malik olduğu taşınmaza su abonesi olmak için kanal katılım ve su şebekesi hisse payı ödemekle yükümlü olup olmadığı konusundadır.
01.07.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı başlığı altında 87.maddesi “Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır:
a)Kanalizasyon tesisi yapılması,
b)Mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi iki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış ise, payın hesabında yola ait kanalizasyon giderleri nazara alınır.” düzenlemesi getirmiştir. Aynı yasanın 88.maddesi ile de su tesisleri için 87.maddeye paralel bir düzenleme öngörülmüştür.
2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununa dayalı olarak çıkarılan .... Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesi ise “2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun 87. ve 88.maddeleri gereği bir programa göre yapılacak yani; içme, kullanma, endüstri suyu ve kanalizasyon yatırımları ile mevcutların genişletilmesi (tevzi), iyileştirilmesi (ıslahı) amacıyla yapılan harcamalar ve istek üzerine .... Genel Müdürlüğünce yapılacak işlerin toplam yatırım giderleri tesislerin hizmet edeceği saha dahilindeki gayrimenkullerin sahiplerinden su ve kanalizasyon tesisleri harcamalarına katılma payı alınır.
Su ve kanalizasyon şebekelerine katılma paylarının binasız arsanın vergi değeri payına isabet eden kısmı, inşaat ruhsatının alınması aşamasında avans olarak tahsil edilir.
Bina tamamlandıktan sonra bağımsız bölümlere veya binanın tamamına tahsis aboneliği verilmesi sırasında arsa değeri üzerinden alınan avans düşülerek, yapı değerinin emlak vergi beyanı üzerinden ayrıca %2 oranından fazla olmamak üzere katılım payı tahsil edilir” düzenlemesini içermektedir.
Yine 3194 sayılı İmar Kanununun “Yapı Kullanma İzni” başlıklı 30.maddesinin 3.fıkrasında “Bu maddeye göre verilen izin yapı sahibini kanuna, ruhsat ve eklerine riayetsizlikten doğacak mesuliyetten kurtarmayacağı gibi her türlü vergi, resim ve harç ödeme mükellefiyetinden de kurtarmaz.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda belirtilen yasa ve tarifeler yönetmeliği hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davalı idarece yasanın yürürlük tarihinden sonra yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapılmış olması veya mevcutların iyileştirilmesinin yapılması halinde, tesislerin hizmet edeceği saha dâhilindeki gayrimenkul sahiplerinden yönetmelikte belirlenen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesisleri katılım payı talebe hakkı vardır. Ancak bu katılım payı davalı tarafça hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınır. Bu durumda hizmet götürüldüğünün davalı tarafça kanıtlanması halinde davacı katılım payının yüklenici veya kendisi tarafından ödendiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Ayrıca İmar Kanunu"nun 30/3. maddesi uyarınca iskân ruhsatının alınmış olması davalı idarenin kanal katılım payı istemesine engel teşkil etmez.
Buna göre; mahkemece, bu konuda mahallinde bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle inceleme ve araştırma yapılmalı, özellikle davalı kurumun anılan konut alanında ada içi ve ada dışı tesisleri ile mevcut ana hatların kim tarafından yapıldığı, davalı tarafça dava konusu yere hizmet götürülüp götürülmediği, ayrıntılı olarak araştırılmalı ve sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bundan ayrı; davacı dava dilekçesinde, kartlı sayaç yerine mekanik sayaç takılması hususunda tüketicinin serbest bırakılmasına karar verilmesini talep etmesine rağmen bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.