15. Ceza Dairesi 2013/22787 E. , 2016/2710 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Haksız menfaat temin edilirken dini inanç ve duyguların istismar edildiği iddia edilmekle, hüküm kurulurken TCK"nın 158/1-a, h maddeleri gereğince uygulama yapılmasının usul ve yasaya uygun olması karşısında tebliğnamedeki düzeltilerek onama düşüncesine iştirak edilmemiştir.
.... Şirketi"nin yönetim kurulu üyesi olan sanıkların, katılanın yanına gelerek, şirketlerinin hac organizasyonu yaptıklarını, bu anlamda gerekli izinlerin alındığını söyledikleri, katılanın da kendisi ile birlikte kırk üç arkadaşı adına, ayrı zaman dilimlerinde toplam 120.000 Euro parayı sanıklara verdiği, sanıkların daha sonra katılan ve arkadaşlarını hacca götürmedikleri gibi aldıkları parayı da iade etmedikleri ve katılana aldıkları para karşılığı verdikleri çeki de ödemedikleri, böylece sanıkların eylem ve fikir birliği içinde hareket etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia ediliği olayda,
Sanıkların, yurtdışı makamlarından gerekli izinlerin çıkmamış olması ve o dönem kontenjan kısıtlamasına gidilmiş olması nedeniyle katılan ve arkadaşlarını hacca götüremediklerini, zararlarını gidermeye çalıştıklarını belirttikleri dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanıkların şirketine ait ticaret sicili kayıtları ile ticari defter ve belgelerin getirtilerek, gerçekte böyle bir şirket bulunup bulunmadığı, bu şirketin hangi alanda faaliyet gösterdiği, bu şirketin hac organizasyonu yapma yetkisinin bulunup bulunmadığının araştırılması, katılan tarafından şirkete verilen paraların kayıtlara geçirilip geçirilmediği, sanıkların, paraların alınmasından sonra, hac işlemlerinin başlatılıp başlatılmadığı, bu çerçevede, sanıkların, yurt içi ve yurt dışında gerekli yasal girişimlerde bulunup bulunmadıkları, o dönemde veya daha önce, sanıklara ait şirketin başka kişileri hacca götürüp götürmediği,
katılan ve arkadaşlarının hacca gidememesi nedeninin ile o dönemde uygulanan kontenjan kısıntısı olup olmadığı hususlarının araştırılması, ilgili belgelerin dosyaya getirtilerek incelenmesi, onaylı suretlerinin dosyaya konulması, ilgili kurumlardan, yapılan başvurulara dair belgelerin getirtilmesi, bütün delillerin toplanmasından sonra dosyanın bilirkişiye tevdiinin sağlanarak, katılanlar tarafından yapılan ödemelerin nereye aktarıldığı, hac işlemleri için sanıklar tarafından resmi olarak hangi işlemlerin yapıldığı, katılan ve arkadaşlarının hacca neden gidemedikleri hususunda rapor alınması ve sanıkların katılanın zararını gidermesi amacıyla katılana çek vermesi, bu çekle ilgili olarak ödeme yasağının konulup konulmadığı hususları ile alacağın temliki sözleşmesi yapması hususunun da dikkate alınıp, eylemin, sanıklarla katılan arasında hukuki ihtilaf mahiyetinde olup olmadığı ve sanıkların suç işleme kastıyla hareket edip etmediklerinin de karar yerinde tartışılmasından sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de, sanıklar aşamalarda değişmeyen bütün ifadelerinde, katılanın zararının büyük bir kısmını giderdiklerini beyan etmeleri karşısında, zararın giderildiğine dair kayıtlar ile buna dair diğer delillerin istenmesi, onaylı suretlerinin dosyaya konulması, buna göre, sanıklar tarafından zararın tamamen veya kısmen giderilip giderilmediği, kısmi ödeme varsa; 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesi kapsamında, bu kısmi ödemeye katılanın rızası olup olmadığının sorularak, sonucuna göre sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 28/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.