Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/12470
Karar No: 2012/11375
Karar Tarihi: 29.11.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/12470 Esas 2012/11375 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/12470 E.  ,  2012/11375 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ve katılma alacağı

    Ayşe Yelbey ile ... aralarındaki katkı payı alacağı ve katılma alacağı davasının ihtiyati tedbire itirazın reddine dair Bursa 7. Aile Mahkemesinden verilen 12.10.2012 gün ve 397/1 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı ... Yelbeyi vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalının 1980 yılında evlenmiş olup aralarında boşanma davası bulunduğunu, davacıya ait bulunan işyerlerinden elde edilen gelirle 211 ada 2 parsel B blok 7 nolu bağımsız bölüm, 275 ada 66, 7237 ada 7, 236 ada 8, 36 ada 6, 262 ada 2, 835 ada 450, 399 ada 607 parseller ile 16 FY 787, 16 YE 276, 16 D 1021 plaka sayılı araçların davalı adına tescil edildiğini, yine aynı işyerlerinden elde edilen gelirle davalı adına bankalarda açılan hesaplar bulunduğunu açıklayarak, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 2001 yılından önce edinilen taşınmaz araç ve banka hesaplarından dolayı 25.000 TL katkı ve 2002 yılından sonrası için 25.000 TL katılma alacağı isteğinde bulunmuştur.
    Davacı tarafın talebi üzerine mahkemece, 02.10.2012 tarihinde araçlar ve Nilüfer ve Osmangazi ilçelerinde bulunan taşınmazlara yönelik tebdir konulmuş, tebdire yönelik itiraz üzerine taşınmaz ve araçlar, üzerindeki tedbirin devamına, davalı adına bankada açılan hesaplardaki paraların 1/2 sinin serbest bırakılmasına karar verilmiştir. Davalı vekili, tedbir nedeniyle davalının ticari hayatını durma noktasına geldiğinden, tebdir kararının amacını aştığını bildirmiştir.
    Mahkemece 12.10.2012 tarihli ara kararı ile delil durumu ve dosya kapsamına göre; davalı vekilinin tedbir ara kararına itirazının reddine karar verilmesi üzerine hüküm; davalı vekili tarafından ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddi yönünden temyiz edilmiştir.
    ...nun 394/1. maddesine göre; "Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir.” Aynı maddenin 4. fıkrasına göre "İtiraz dilekçeyle yapılır, itiraz eden itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri taktirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir” aynı maddenin 5. fıkrasında ise; "İtiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır...” denilmiştir. HUMK.nun 341. maddesinin ilk fıkrasında “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir” hükmü öngörülmüştür. HUMK.nun 451. maddesine göre bu kanun 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girer. Aynı Yasanın 448. maddesine göre ise bu kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydı ile derhal uygulanır. Yasanın Geçici 3/3. maddesinin düzenlemesi ile bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemeler göreve başlayana kadar 1086 sayılı Kanunun 6100 sayılı Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanacaktır. Bu durumda HUMK.nun 341. maddesi ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ile bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurma Bölge Adliye Mahkemelerine görev olarak verildiğine göre HUMK.nun 291/3. maddesi gereği ihtiyati tedbirin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yoluna gidilebileceği ve bu isteğin Yargıtay tarafından inceleneceği hususunda duraksama bulunmamaktadır.
    İhtiyati tedbir öğretide "...kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır." şeklinde tarif edilmiştir (Medeni Usul Hukuku 12.Baskı ..,..,..,..,..,...). Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbirin diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu şey üzerinde yeni bir takım ihtilafların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır.
    Nitekim 6100 sayılı ...nun onuncu kısmının birinci bölümünde düzenlenen ihtiyati tedbir müessesesi 389. madde başlığında "geçici hukuki korumalar" olarak vasıflandırılmış ve aynı maddenin birinci fıkrasında "mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep, verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanması gibi sair hususlarda yapılması gerekli usul ve prosedür açıklanmıştır.
    Somut olaya gelince; davacı vekili evlilik birliği içinde edinilen taşınmaz ve bankada bulunan para nedeniyle katkı payı ve katılma alacağı talebinde bulunmuş olup mahkemece davacının talebi üzerine tensip kararı ile birlikte tedbir konulmuş, ihtiyati tedbire yönelik davalı vekilinin itirazı üzerine 25.09.2012 tarihli ara kararı ile itirazın reddine karar verilmiştir. Kural olarak; ihtiyati tedbir kararı; davacının yaklaşık olarak olabileceği katkı, katılma alacağı, değer artış payı alacağı ve faiz gibi ferilerinin toplam miktarını karşılayacak biçimde değerlendirilerek verilir. Karşı tarafı riskle karşı karşıya bırakacak veya onun ticari hayatını ya da yaşantısını zora sokacak nitelikte verilecek bedbir kararının amacına uygun düşeceğinin kabulüne olanak bulunmamaktadır. Her ne kadar tedbire yönelik itiraz reddedilmiş ise de, dava konusu taşınmazların değeri, davalı adına açılan banka kayıtlarında bulunan paraların miktarı ve davacının dava sonucunda alabileceği muhtemel katılma alacağı ile katkı payı alacağının, asıl ve ferileri dikkate alınmamıştır. Mahkemece belirtilen eksikliklerin yerine getirilerek, davalının ticari hayatını sekteye uğratmayacak ve davacının da hakkını tehlikeye düşürmeyecek şekilde taraflar arasındaki hak ve adalet dengesi gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından Hükmün BOZULMASINA, ...nun 391/3. fıkrası uyarınca karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve istek halinde 21,15 TL peşin harcın temyiz eden davalıya iadesine 29.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi