17. Hukuk Dairesi 2014/24352 E. , 2015/2848 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline trafik sigorta sözleşmesi ile sigortalı, davalının sürücüsü ve maliki olduğu araçla dava dışı 3. şahsa ait araç arasında meydana gelen kaza nedeniyle dava dışı kişilerin gerçekleşen zararını ödediklerini belirtip, kaza sırasında müvekkiline trafik sigortalı aracın sürücüsü olan davalının sürücü belgesine sahip olmaması nedeniyle kaza nedeniyle ödenen 12.737,00 TL’nin 03.05.2010 ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile 11.144,88 TL tazminatın 03.05.2010 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik sigortası sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafından üçüncü kişilere ödenen 12.737,00 TL alacağın davalıdan tahsili istenmiş, ... raporundaki hasar dışındaki ödemeler ile ilgili olarak hesaplamalar ödeme belgeleri dikkate alınarak mahkemece yapılmıştır.
Sigortalı, kaza nedeniyle oluşan gerçek zarardan sorumludur. Sigortacının, sigortalı araç sürücüsünün ehliyetsiz olması nedeniyle üçüncü kişilere ödediği tazminat yönünden kendi sigortalısına rücu etmesi halinde; sigortalının ödemesi gereken miktar, sigortacının üçüncü kişiye ödediği miktar olmayıp, gerçekte ödenmesi gereken miktarın ehliyetsizliğine dayalı olarak kendi kusuruna isabet eden kısmıdır.
1086 Sayılı HUMK"nin 275. maddesine (6100 Sayılı HMK"nin 266. maddesine) göre, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, mahkemece uzman bilirkişinin oy ve görüşüne başvurulması zorunludur. Buna göre, yukarıda izah edildiği üzere, öncelikle ödenmesi gereken gerçek zararın tespiti, daha sonra da davalı sigortalının sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi için, konusunda uzman bir bilirkişinin görüşüne başvurulması zorunludur. Hal böyle iken mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozma sebebi yapılmıştır.
3.Aynı olaya ilişkin olarak yapılan ceza yargılamasında ... tarafından düzenlenen ve ceza kararına esas alınan bilirkişi raporunda davalı olan davalının tali, dava dışı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Dosyamızda hükme esas alınan ... bilirkişi raporunda ise davalının % 87,5 dava dışı motorsiklet sürücüsünün ise %12,5 kusurlu olduğu saptanmıştır. Ceza yargılaması ve dosyada alınan bilirkişi raporları arasında ve bundan dolayı kusur yönünden ceza davası kararı ile dosyada verilen karar arasında açık çelişki bulunmaktadır.
Bu durumda mahkemece kaza sırasında kaza yerinde bulunan trafik ışıklarının kaza anı itibariyle fasılalı yanma durumuna geçip geçmediği araştırılarak, ... veya.... gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişiden tüm dosya kapsamı ve deliller ile ceza dosyasındaki ve dosyamızdaki bilirkişi raporları incelenerek, raporlar arasındaki çelişkileri giderecek şekilde dava konusu trafik kazasında kazanın taraflarının kusur oranının tespit edilmesi hususunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınması ve gerektiğinde ceza mahkemesi kararının kesinleşmesi de beklenerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde yazılan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.