Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3927
Karar No: 2012/11373
Karar Tarihi: 29.11.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/3927 Esas 2012/11373 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/3927 E.  ,  2012/11373 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve Çatalca Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Kızıltepe Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.12.2011 gün ve 734/811 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili kadastro çalışmaları sırasında taşlık niteliğiyle tespit dışı bırakılan ve dava dilekçesinde mevki ile sınırlarını açıkladığı yaklaşık 100 dönümlük taşınmazın imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak vekil edeni adına tapuda kayıt ve tescilini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşlık yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı Çatalca Köyü Tüzel Kişiliği temsilcisi 29.12.2011 tarihli yargılama oturumunda takdiri mahkemeye bıraktığını bildirmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 01.06.2010 tarihli teknik bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 70.289 m2"lik yer ve B harfi ile gösterilen 29.593 m2"lik yerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. ve 17.maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Kızıltepe Kadastro Müdürlüğünün 28.06.2010 gün ve 393 sayılı cevabi yazısına göre taşınmaz 1962 yılında başlayan ve 1967 yılında sona eren tapulama çalışmalarında taşlık vasfı ile tescil harici bırakılmıştır. Kural olarak taşlık niteliği ile tapulama harici bırakılan yerlerin imar ve ihyaya muhtaç olduklarının kabulü gerekir. Bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinde imar ve ihya için öngörülen tüm olumlu koşulların davacı yararına gerçekleşmesi halinde böyle bir yerin kazanmayı sağlayan zilyetlik ve imar-ihya yoluyla edinilmesi mümkündür. 14.05.2010 tarihli keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık dava konusu taşınmazın davacı tarafından 1977 yılında taşlardan temizlenmeye başladığını ve 3 yıl boyunca bedenen ve makine gücü ile taşlardan temizlenerek tarım arazisi haline getirildiğini açıklamış ise de 25.10.2010 tarihli keşifte dinlenen ziraat mühendisi bilirkişi taşınmazın sığ toprak derinliği, taşlık ve eğim derecesine göre arazi kullanma kabiliyetine göre 5.sınıf tarım arazisi vasfında olduğunu bildirmiş olup, bu belirlemeler ile yerel bilirkişi ve tanık beyanları ve ilk keşifte elde edilen ziraat mühendisi bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmediği gibi, sadece 1984 tarihli hava fotoğrafı ile sonuca ulaşmak olanaklı değildir. Öte yandan taşınmazın tapulu olup olmadığı araştırılmamış, davacı adına aynı çalışma alanında belgesizden tespit gören taşınmaz bulunup bulunmadığı Kızıltepe Kadastro Müdürlüğünden sorulmamıştır.
    Bilindiği üzere bir arazinin kullanım süresi ve niteliğini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının tespit tarihinden sonraki yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tespit tarihinden sonra ve dava tarihinden geriye doğru 20–30 yıl öncesine ait (1979-1989 yılları arası) en az iki farklı tarihe ait stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve uzman bilirkişilerce uygulanması gerekir.
    Mahkemece yapılacak iş; yeniden yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklar, ...nun. 243 ve 244. maddeleri gereğince keşif yerine davetiyeyle çağrılmalı, aynı Kanunun 259 ve 290/2. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıklar keşif yerinde dinlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın niteliği, imar-ihyanın kim tarafından hangi tarihte ve ne şekilde yapıldığı, hangi tarihte bittiği, taşınmaz üzerinde tarımsal ekonomik amacına uygun zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve dava tarihine kadar kim tarafından ne şekilde sürüdürüldüğü sorulmak suretiyle açıklığa kavuşturulmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde ...nun 261. maddesi gereğince giderilmesine çalışılmalı, aynı keşifte daha önceden keşfe iştirak etmeyenler arasından resen belirlenecek ziraat mühendisi, kadastro fen bilirkişisi, jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle yukarıdaki açıklamalar gereğince iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafının bulunup bulunmadığı usulüne uygun şekilde Harita Genel Komutanlığından sorularak getirtilmeli, yaptırılacak inceleme sonucu taşınmazın niteliği ve kullanım süresinin ne zaman kullanılmaya başladığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi sözleri, bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın niteliği ve tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi ile süresi ayrı ayrı tespit edilmelidir.
    Öte yandan tescil davasının konusunu ancak, tapusuz taşınmazlar oluşturacağından ve çifte tapunun önlenmesi bakımından teknik bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve ekli kroki gönderilmek suretiyle taşınmazın tapulu yerlerden olup olmadığının Kızıltepe Tapu Sicil Müdürlüğünden ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince aynı çalışma alanında belgesizden davacı adına tespit gören taşınmaz bulunup bulunmadığının Kadastro Müdürlüğünden sorularak varsa tapu kayıtları ile kadastro tutanaklarının getirtilerek 40 ve 100 dönüm limitinin aşılıp aşılmadığının araştırılması ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar vermek gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı ...nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4., HMK m.297/ç) ve 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire İlamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi