Esas No: 2016/13486
Karar No: 2019/4483
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13486 Esas 2019/4483 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
........
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı/birleşen dosya davalısı Hazine dava dilekçesinde; çekişmeli taşınmazların Bolaman Irmağı dere yatağında bulunup Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu, kadastro tespiti sırasında tespit harici bırakılmaları gerekirken davalılar adına tespit edildiklerini beyan ederek; tarım alanına dönüştürülmesi ve ekonomik yarar sağlaması mümkün olan taşınmazların Hazine adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde ise ilgili yerlerin ırmak yatağı olarak sınırlandırılmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen 2010/35 E. nolu dosya davacısı ...;....... yapılan kadastro tespiti çalışmalarında 446 ada 10; 455 ada 31, 33; 472 ada 45, 46 nolu parsellerin davalılar adına tespit gören parsellerde tapuya dayanan hakkının bulunduğunu beyan ederek; parsellerin, kadastro tespitlerinin iptaliyle, hissesi oranında adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen 2009/126 E. nolu dosya davacısı ...;...... yapılan kadastro tespiti çalışmalarında 446 ada 10 ve 12 no.lu parsellerin davalılar adına tespit gören parsellerde tapuya dayanan hakkının bulunduğunu beyan ederek; parsellerin, kadastro tespitlerinin iptaliyle, hissesi oranında adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen 2009/178 E. nolu dosya davacısı ...; ...... yapılan kadastro tespiti çalışmalarında 446 ada 31, 40, 44, 45 parselerin; 447 ada 4 parsellerin ve 455 ada 49, 56, 58, 64 no.lu parsellerin Hazine adına tespit gördüğünü, bu parsellerin babası ....... adına tapuda kayıtlı olduğunu, ayrıca 446 ada 44 nolu parsel üzerindeki evin de kendisine ait olduğu halde tutanakta belirtilmediğini beyan ederek; söz konusu parsellerdeki Hazine hissesinin iptaline, 446 ada 44 nolu parseldeki evin "düşünceler" hanesine adının yazılarak tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiş; davacı ..., 20.02.2013 tarihinde yapılan keşif sırasında alınan beyanında ise; kadastro tespit tutanağında 446 ada 44 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin kendisine ait olduğu hususunda belirleme yapılmamasına itiraz ettiğini, Hazinenin 1/4 hissesine bir itirazının olmadığını, evin kendine ait olduğu yönünde tespit kararı verilmesini talep etmiştir.
Davacı ... 08.03.2016 havale tarihli dilekçesiyle; davasından feragat ettiği yönünde yazılı beyanda bulunmuştur.
Kadastro tespitleri sırasında; ....... 5, 6, 7, 8, 9, 10, 12, 13, 17, 18, 23, 24, 25, 26 ve 27 parsel sayılı taşınmazlar senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kişiler adına "fındık bahçesi" ve "tarla" vasıfları ile;
......
446 ada 28, 29, 30, 44 ve 45 parsel sayılı taşınmazlar ise komisyon kararı ile "tarla", "kargir ev ve tarla" ve "fındık bahçesi" vasıfları ile "Hazine" adına ve dayanak tapu kayıtlarına göre kişiler adına hisseli olarak tespit edilmişlerdir.
Mahkemece; bozma öncesindeki 06.05.2013 tarihli 2009/141E. ve 2013/179 K. sayılı gerekçeli kararda;
1-Davacı Hazinenin davasının kısmen kabul ve kısmen reddine,
2-Davacı ..."nin davasının kısmen kabul ve kısmen reddine,
3-Davacı ..."un davasının reddine,
4-Davacı ..."in davasının reddine,
5-Dava konusu; ......10 parsel sayılı taşınmazın "ham toprak" vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
6-Dava konusu;......parsel sayılı taşınmazın kadastro komisyonu kararı gibi tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerinde bulunan kagir evin "...... oğlu" ..."e ait olduğunun tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine,
7-Dava konusu; ......., 446 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 12, 13, 17, 18, 23, 24, 25, 26 ve 27 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline,
8-Dava konusu; ...., 446 ada, 28, 29, 30 ve 45 parsel sayılı taşınmazların kadastro komisyonu kararı gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davacı/birleşen davalı Hazine vekilince hükmün temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 19.01.2015 tarih, 2014/2756 E.- 2015/83 K. nolu ilamı ile; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığı, dayanak tapu kayıtlarından bazılarının sınırında orman okumasına rağmen mahkemece yöntemince orman araştırması yapılmadığı, dayanak tapuların kapsamı tam olarak belirlenip, 4785 sayılı Kanun karşısında değerlerini koruyup korumadıkları hususunun tartışılmadığı, tapu kaydına göre miktar fazlası var ise berilenerek, miktar fazlasının zilyetlikle kazanılıp kazanılamayacağı hususu üzerinde durulmadığı, ziraat bilirkişi raporunda imar ihya ve zilyetlik hususlarının ve jeolog bilirkişi raporunda da taşınmazların aktif dere yatağında kalıp kalmadığının yeterince açıklanmadığı ve ....... de çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerdeki su kanalı ve dere ıslah çalışmasının hangi tarihte yapıldığının sorulmadığı, bu nedenle; dayanak tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleri ve varsa krokileri, revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, revizyon görmemişler ise neden revizyon görmedikleri tapu kayıtlarının varsa uygulandığı tüm parseller ve komşu parsel tutanak ve dayanakları, davalı iseler dava dosyalarının, varsa tescil krokileri, ilgili yerlerden getirtilmesi, ...... su kanalı ve dere ıslah çalışmasının hangi tarihte yapıldığının sorulması, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tesbit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtlarının ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile birlikte istenmesi, yöreye ait eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden, 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen........ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek, bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir jeolog bilirkişi ve bir fen bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmesi; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumunun saptanması; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E-K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E-K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E-K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman
.....
sayılan yer olduğu düşünülmesi; toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumunun, çevresinin incelenmesi; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğraflarının çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmesi; yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı rapor alınması, taşınmazın orman mı yoksa orman içi açıklık alanlarda mı kaldığının tam olarak belirlenmesi, bu hususun düzenlenecek krokide gösterilmesi, dayanak tapu kayıtlarının 3402 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince yerel bilirkişiler ve tanıklar yardımı ile komşu parsel tutanaklarından da yararlanılarak yöntemince gereği gibi zemine uygulanıp, kapsamının tam olarak belirlenmesi, uygulamanın fen bilirkişi tarafından düzenlenecek krokide göserilmesi, tapu kaydı miktar fazlası var ise o takdirde miktar fazlalılığının, zilyetlik yolu ile kazanılıp kazanılmayacağının değerlendirilmesi, dayanak tapu kayıtlarının 4785 sayılı Kanun kapsamında hukukî değerini yitirip yitirmediğinin araştırılması, jeolog bilirkişiden çekişmeli taşınmazların Bolaman Irmağı yatağında olup olmadığının, Bolaman Irmağı"nın aktif dere yatağı olup olmadığının, yatak değiştirip değiştirmediğinin, aktif olma özelliğini kaybetmiş ise tam olarak hangi tarihte kaybettiğine ilişkin duraksamaya yer vermeyecek şekilde rapor düzenlettirilmesi, yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı ve tapu kayıtlarının da uymadığının belirlenmesi halinde bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşulları ve imar - ihya durumunun araştırılması, bu cümleden olarak keşifte; imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı husularının, maddî olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulması, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğunun yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmesi, tesbit tarihinden 20 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle üç boyutlu incelemesi yapılarak taşınmazların kullanılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığının belirlenip, bu yolda rapor alınması; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdiklerinin araştırılması; varsa, zilyetlik tanıklarının taşınmazlar başında dinlenmesi; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiğinin sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, tescile karar verilecek gerçek kişiler yanında, (murisler) yönünden de aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediğinin tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, jeolog bilirkişi raporu da gözetilerek, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerektiği"ne değinilerek hüküm bozulmuştur.
Bozmaya uyularak yargılamaya devam edilmesi neticesinde mahkemece; fen bilirkişisi raporuna göre davalıların dosyaya sunmuş oldukları ........mevkili 20/05/1963 tarih, 155 no.lu tapu kaydının dava konusu 446 ada 1, 2, 3 ve 4 nolu parselleri kapsadığı; yine ...... mevkili 12/03/1966 tarih,129 no.lu ve 26/06/1987 tarih, 167 nolu tapu kaydının dava konusu 446 ada 5, 6, 7, 8, 9 nolu parselleri kapsadığının belirlendiği; dava konusu 446 ada 12, 13, 17, 18, 23, 24, 25, 26, 27 nolu parseller için sunulan...... mevkili tapu kaydı ile 446 ada 28, 29, 30, 44 ve 45 nolu parseller için sunulmuş olan ...... mevkili 05/01/1944 tarih,
.......
33 nolu tapu kaydının sınırlarının bilirkişilerce bilinemediği için uygulanamadığı, gerek .....mevkili ve gerekse .....mevkili tapu kaydının bozmadan önceki keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporlarında dava konusu parselleri kapsadığının, dava konusu 446 ada 10 nolu taşınmazın ise "ham toprak" vasfında olduğunun belirlendiği; orman bilirkişisi tarafından düzenlenen rapora göre davaya konu 446 ada parsellerinin ormanla ilgisinin olmadığı, jeoloji mühendisi raporuna göre taşınmazların ırmak yatağında olmayıp, tarım arazisi vasfında oldukları ve devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olmadıklarının; ziraat mühendisi raporuna göre ise zilyetlik yoluyla iktisap edilebilir yerlerden olduklarının belirlendiği; mevcut tüm bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu parsellerin tespit maliklerince çok uzun süredir kullanılan ve zilyetlikle iktisap edilebilir yerlerden oldukları, dere yatağında olmadıkları ve orman ile ilgilerinin de bulunmadığı" gerekçesiyle;
1-Davacı Hazinenin davasının 446 ada 10 nolu parsel yönünden kabulüne, dava konusu diğer parseller yönünden reddine, dava konusu...... 446 ada, 10 nolu parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile ham toprak vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
2-Birleşen dosya davacısı ..."un davasının reddine,
3-Birleşen dosya davacı ... "in davasının reddine,
....., 446 ada, 44 nolu parselin kadastro komisyon kararı gibi tespitine, dava konusu parsel üzerinde bulunan evin ..."e ait olduğunun tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine,
5-Dava konusu.....446 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 12, 13, 17, 18, 23, 24, 25, 26, 27 nolu parsellerin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline,
6-Dava konusu....., 446 ada 28, 29, 30 ve 45 nolu parsellerin kadastro komisyon kararı gibi tapuya kayıt ve tesciline, 446 ada 45 nolu parsel üzerinde bulunan evin ..."e ait olduğunun tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, 446 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 12, 13, 17, 18, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30 ve 45 parseller yönünden sadece davacı/birleşen davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede; 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 15/07/2009 - 13/08/2009 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, temyiz incelemesine konu edilen parsellerin tamamının devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olmadıkları, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 26/06/2019 günü oy birliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.