Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14634
Karar No: 2013/10138
Karar Tarihi: 18.04.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/14634 Esas 2013/10138 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2012/14634 E.  ,  2013/10138 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı, davacılar tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı asil ... ile vekili Avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacılar, davalıdan 2003 yılı öncesi 9.500TL, 2003 yılının sonu ve 2004 yılının başlarında 135.000TL borç para aldıklarını, borca bir vade tanınmadığı gibi faiz de kararlaştırılmadığını, borcun 70.000TL’sini Eylül 2005, 15.000TL’sini Ağustos 2006 tarihinde ödediklerini, teminat olarak davalıya boş senet verdiklerini, davalının da kendilerine aynı tarihli belge verdiğini, bakiye 60.000TL borcu ödeyememeleri üzerine davalının senedi 600.000TL olarak doldurmak suretiyle icra takibi başlattığını, temel borç ilişkisinin adi karza dayandığını, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, icra takibinin 60.000TL asıl alacak ve 4.950TL faiz alacağını aşan kısım yönünden iptali ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemişlerdir.
    Davalı, tarafların tacir olup aralarındaki ilişkinin ticari karz niteliğinde olduğunu, davacıların talebi üzerine 4 adet taşınmazını satarak bedelini davacılara borç olarak verdiğini, daha sonra tarafların bir araya gelerek ödenmesi gereken borcun 600.000TL olduğunun belirlenerek davaya konu senedin düzenlendiğini, senet bedelinin ödenmemesi üzerine icra takibine konu edildiğini, senedin teminat için boş olarak verildiği iddiasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, hesaplamanın ne şekilde yapıldığını göstermek için belge düzenlendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davacıların davalıdan değişik zamanlarda borç para aldıkları, bu paranın bir kısmının ödendiği, "sözleşmedir" başlıklı belge ile davalının 15.8.2007 tarihi itibariyle davacılardan 60.000TL alacağı olduğunu imzalı olarak beyan ettiği, senet düzenleme tarihinin de bu belge ile aynı tarih olduğu, senette teminat senedi olduğuna dair herhangi bir ifade yazmadığı gibi davacıların bu senedin 60.000TL’sini kabul ettikleri, davalı tarafça davaya konu senedin davacı yan tarafından doldurulmak suretiyle verildiği iddiasının aynı gün davalı tarafça düzenlenen "sözleşmedir" başlıklı belge karşısında ispatlanamadığı, davalının sözleşmeye 60.000TL ifadesinin sehven yazıldığı iddiasının kabul edilemeyeceği, taraflar arasındaki ilişkinin ticari karz niteliğinde olduğu iddiasının kanıtlanamadığı, davalının el ürünü olduğu anlaşılan 15.8.2007 tarihli belge karşısında takip konusu senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne,davacı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-İ.İ.K"nun 67/2 maddesi uyarınca icra takibinde bulunan alacaklının icra takibi yapmakta haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı davalı aleyhine tazminata hükmedilmesi mümkündür. Bir başka deyişle alacaklının icra takibi yapmakta haksız bulunmasının yanında kötü niyetli olduğunun belirlenmesi halinde tazminata hükmedilebilir. Mahkemece dava konusu senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu itibarla senedi anlaşmaya aykırı doldurduğu kabul edilen davalının, davacılar aleyhine icra takibinde bulunmasında kötü niyetli olduğunun kabulü gerekir. Açıklanan nedenle, davacılar lehine borçlu olmadıklarına karar verilen asıl alacak miktarı üzerinden kötü niyet tazminatına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ:Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent gereğince kararın “Hüküm” başlıklı bölümünün 2.bendinde bulunan “Davacı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,” sözlerinin metinden çıkarılarak yerine “Davacıların borçlu olmadıklarına karar verilen 540.000TL asıl alacağın %40’ı oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan 6.328,40TL. temyiz harcının Davalıya, 21,15TL"nin davacıya istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi