15. Ceza Dairesi Esas No: 2013/28623 Karar No: 2016/2697 Karar Tarihi: 24.03.2016
Güveni kötüye kullanma - trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/28623 Esas 2016/2697 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık trafik güvenliğini tehlikeye sokmak ve güveni kötüye kullanma suçlarından mahkum edilmiştir. Olayda, sanık alkollü bir şekilde müştekinin aracını kullanmış ve rızası dışında tasarrufta bulunmuştur. Ancak mahkeme, alkol miktarının yetersiz olduğunu gözetmeden trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan mahkum etmiştir. Ayrıca, aracın sanığa gözetim amaçlı verildiği yönünde bir kanaat oluşabileceği göz önünde bulundurulmamış ve güveni kötüye kullanma suçu yerine hırsızlık suçu düşünülmemiştir. Bu nedenle mahkeme kararı kanuna aykırı bulunmuş ve bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi ve 326/son maddesidir.
15. Ceza Dairesi 2013/28623 E. , 2016/2697 K. "İçtihat Metni"
Sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve güveni kötüye kullanma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Müşteki O.."ın takas yoluyla katılandan satın aldığı otomobilin sanığa araçta beklemesi maksadıyla teslim edildiği, aracı alarak giden sanığın alkollü bir şekilde kaza yaptığı, böylece müştekinin rızası hilafına zilyetliğinin devri amacına aykırı tasarrufta bulunduğunun iddia edildiği olayda; 1-Sanığın olay günü alkollü bir şekilde araç kullanmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye soktuğunun iddia edildiği olayda; aldırılan adli muayene raporunda sanığın 0, 72 promil oranında alkollü olduğunun belirlendiği, üzerine atılı suçun oluşumu açısından alınan alkol miktarının 100 promilin üstünde olması gerektiği gözetilmeksizin sanığın kasten trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi, 2-Sanığın soruşturma aşamasında alınan beyanında, müştekiye ait olduğunu bildiği arabaya bir zarar gelmemesi için kendisine arabanın kapıları açık ve anahtarı üzerinde bir şekilde gözetim amaçlı bırakıldığını, mahkemede alınan beyanında ise arabayı müştekinin haberi olmaksızın aldığını ve kullandığını beyan ettiği, müştekinin alınan beyanında aracını kapıları açık bir şekilde arkadaşının evinin önünde bıraktığını, arkadaşları tarafından sanığa aracın içerisinde bekle denilmiş olabileceğini ancak kendisinin bundan haberi olmadığını beyan ettiği anlaşılmakla, aracı evinin önüne bıraktığını belirttiği H.. T.."un olaya ilişkin görgü ve bilgisi olup olmadığı hususunda tanık olarak dinlenmesi, sanık ve müştekinin mahkemece dinlenilerek varsa müştekiden sanığa aracı gözetim amaçlı bırakan şahsın kim olduğunun öğrenilmesi ile sanıktan bu kişiye aracı zilyetliğin devri amacıyla bırakıp bırakmadığı hususunun sorulması, bu şekilde sanığa aracın kendisine gözetmesi için verildiği yönünde haklı sayılabilecek bir kanaatinin olup olmadığının aydınlatılması ile yapılacak değerlendirme sonucunda güveni kötüye kullanma suçu yerine hırsızlık suçunun oluşabileceği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde üzerine atılı suçtan mahkumiyet hükümleri kurulması, Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 24/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.