15. Ceza Dairesi Esas No: 2013/27703 Karar No: 2016/2694 Karar Tarihi: 24.03.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/27703 Esas 2016/2694 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, müştekilere asker arkadaşı olarak tanıtıp altın kaçakçılığı yaparak dolandırıcılık suçu işlemiştir. Sanığın temyiz itirazları reddedilmiştir. Ancak, sanığın aynı suçu tek bir eylem kapsamında gerçekleştirdiği halde ayrı ayrı cezalandırılması sebebiyle fazla ceza tayini yapılmıştır. Ayrıca, sanığın velayet hakkından ve vesayet/kayyımlık hizmetlerinden yoksun bırakılması kararı ise yanlış uygulanmıştır. Bu sebeplerle, mahkeme kararı 5320 sayılı Kanun'a göre bozulmuştur. Kanun maddeleri: TCK 157/1, 62, 53/1 ve 52/2-4; CMUK 321.
15. Ceza Dairesi 2013/27703 E. , 2016/2694 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 157/1 (2 kez), 62, 53/1, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın müşteki ..."i arayarak kendisini asker arkadaşı ... olarak tanıttığı, dayısının kazı yaparken gömü altın bulduğunu, ...ilinde pazarlayamadıklarını, bu sebeple altınları alıp almayacağını sorduğu, müştekinin altınları almayı kabul ederek, diğer müşteki ..."ye durumu anlattığı,..."nin kabul etmesi üzerine müştekilerin... iline geldikleri ve sanıkla buluştukları, kendilerine verilen numune altın ile ... iline döndükleri, altını kuyumcuya gösterdiklerinde gerçek altın olduğunu öğrendikleri, bunun üzerine altınları almak üzere sanıkla anlaşma sağladıkları ve olay günü ...iline gelerek kendisini ... olarak tanıtan sanık ... ve yanında kimliği tespit edilemeyen bir şahısla buluştukları, müşteki Selim"in 45.000 TL, müşteki ...nin ise 30.000 TL"yi altınlar karşılığında sanığa teslim ettikleri, sanık ve beraberindeki şahsın parayı alarak olay yerinden uzaklaşması ile müştekilerin altınların sahteliğini farkettiğinin iddia edildiği olayda; Sanığın cezadan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilmeyerek verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın eksik inceleme ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın müştekilere karşı aynı suçu tek bir eylem kapsamında gerçekleştirdiği gözetilerek 43/2 maddesinin uygulanması gerekirken dolandırıcılık suçundan ayrı ayrı cezalandırılması sebebiyle sanık hakkında fazla ceza tayini, TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.