Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/42931
Karar No: 2016/10097
Karar Tarihi: 05.05.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/42931 Esas 2016/10097 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/42931 E.  ,  2016/10097 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
    (İş Mahkemesi Sıfatıyla)
    Dava Türü : Alacak


    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
    2-Davacı vekili, müvekkilinin 09/02/1970 tarihinden emekli olup işten ayrıldığı 26/05/2003 tarihine kadar davalı işyerinde çalıştığını, çalışma süresi içinde iş akdinin belli aralıklarla feshedildiğini ve kısa süre sonra işe tekrar geri döndüğünü, Yargıtay içtihatlarına göre kısa sürelerle iş akdi feshedilen ve tekrar işe alınanların mevsimlik işçi sayılmadığını aynı iş yerine tabi işlerdeki hizmet sürelerinin birleştirilmesi ve tam yıla uyarlanması ile yıllık izinlerini hesaplanması gerektiğini beyanla yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının başlangıçta mevsim ve kampanya işçisi olarak çalıştığını, bu nedenle yıllık ücretli izin hakkı bulunmadığını, daha sonra daimi kadroya geçirildiğini, daima kadroda iken tüm izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının yıllık ücretli izinlerini kullandığının ispatının davalıya düştüğü, bu hususun da düzenleme şeklinde belgelerle ispat edilmesi gerektiği, davacının yıllık ücretli izinlerini kullandığına ilişkin tarih ve dönemleri gösterir, izin kullanan kimsenin imzasını taşıyan belgelerin mahkemeye sunulmadığı, bu nedenlerle izin kullanma isteğini içerir belgelerin ücretli izin kullanıldığına ilişkin belgeler olarak dikkate alınmayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 03.10.2013 tarihli ilamı ile özetle, ”Somut olayda, davacının 09.02.1970 tarihinde mevsimlik işçi olarak işe girdiği 07.10.2002 tarihinde daimi kadroya alındığı, 26.05.2003 tarihinde emekli olduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre mevsimlik işçinin yıllık izne hak kazanabilmesi için bir yıl içerisindeki çalışmasının en az 330 gün olması gerekmektedir.


    Yapılacak iş; davacının mevsimlik işçi olarak işe başladığı 9.2.1970 tarihinde daimi kadroya alındığı 7.10.2002 tarihine kadar davalı işyerinde her yıl çalıştığı süreyi ayrı ayrı tespit edip yılda 330 gün veya üzerinde bir çalışması var ise o yıl için TİS"ne göre hakettiği izin süresini belirleyip kadroya geçtikten sonra hakedipte kullanmadığı izin sürelerinide bu süreye ekleyerek davacının yıllık izin alacağını hesaplattırıp kararı davacının temyiz etmemesi nedeniyle davalı yararına oluşan usulü kazanılmış hak ilkesi de gözetilerek çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
    Ayrıca yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
    Somut olayda davalı, davacıya yıllık izinlerinin kullandırıldığını savunarak dosyaya davacının imzasının bulunduğu bir kısım izin dilekçesi taleplerini sunmuştur. Davalı tarafından dosyaya sunulan izin talep dilekçelerinde izinde geçirilecek sürelerin belirtildiği ve belgelerde amir onayının bulunduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu dilekçelerde yazılı süreler izin süresinden düşülmeden hesaplama yapılmıştır. Mahkemece, bu belgelerde yazılı tarihlerde davacının izin kullandığının kabulüyle izin süresi hakkında yeniden hesaplama yapılarak karar verilmesi gerekirken; izin kullanma isteğini içerir belgelerin ücretli izin kullanıldığına ilişkin belgeler olarak dikkate alınmayacağı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olduğu ” gerekçesi ile bozulmuştur.
    Taraflar arasında yıllık izin alacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Mahkeme bozma kararına uymuş, davacının mevsimlik işçi olarak işe başladığı 09.02.1970 tarihinde daimi kadroya alındığı 07.10.2002 tarihine kadar davalı işyerinde her yıl çalıştığı süreyi ayrı ayrı tespit edip, yılda 330 gün veya üzerinde bir çalışmaları için TİS"ne göre hakettiği izin süreleri belirlenip, kadroya geçtikten sonra hakedip de kullanmadığı izin sürelerini de bu süreye ekleyerek bulunan davacının yıllık izin alacağından, davalı tarafından dosyaya sunulan izin talep dilekçelerinde izinde geçirilen sürelerin mahsubu ile davacının yıllık izin alacak talebini kısmen kabul etmiştir. Ancak davalı işverence sunulan 29.05.2003 tarihli ve davacı imzalı izin ücret bordrosundanda yapılan ödemenin hesaplamada dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bir mali müşavir bilirkişi seçilerek işveren kayıtları üzerinde inceleme yetkisi verilip davacıya yapılan bu ödemenin 2002 yılı izni karşılığı olup olmadığının tespitinin sağlandıktan sonra yıllık ücretli izin alacağı hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 05.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi