Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/9451 Esas 2014/10439 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9451
Karar No: 2014/10439
Karar Tarihi: 25.09.2014

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/9451 Esas 2014/10439 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2014/9451 E.  ,  2014/10439 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi
    TARİHİ : 18/10/2012
    NUMARASI : 2009/233-2012/936

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.06.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Davacının isteminin dayanağı yüklenicinin yaptığı temlik işlemidir. Kısaca bir tanımlama yapmak gerekirse, temlik işlemi; alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle bağlı bir akittir. Temlik işleminin, alacağını devreden (eski alacaklı) ile devralan (yeni alacaklı) arasında yapılan sözleşme olduğunda duraksama yoktur. Temlik işleminin konusunu ise, eski alacaklının bir borç ilişkisi sebebiyle doğmuş olan borçluda mevcut bir hak veya alacağı oluşturur. Dolayısıyla, temlik sözleşmesi ile mevcut bir alacak hakkı nakledilir. Borçlar Kanununun 163. maddesi uyarınca da temlik işleminin yazılı yapılması zorunludur.
    Diğer taraftan; tapuda arsa niteliğinde kayıtlı kat irtifakı kurulmamış taşınmazlardan kaynaklanan hakların alacağın temliki suretiyle üçüncü bir kişiye geçirilmesi de, 24.04.1978 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca mümkündür. Tapuda arsa niteliğinde kayıtlı olmasına rağmen ileride kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulduğunda arsa payına bağlanacak bağımsız bölümün ayrı bir taşınmaz niteliği kazanmadan önce satışının vaat edilmesi veya alacağın temliki suretiyle hakkın üçüncü bir kişiye nakli halinde temlik işlemine değer tanımak ve temlik edilen bağımsız bölümün nitelikleri gözetilerek yapıda ileride kurulacak kat irtifakına esas bağımsız bölüme düşecek arsa payının bilirkişiye belirletilmesi suretiyle bu payın temlik alacaklısı adına tesciline olanak vardır.
    Tüm bu açıklamalar ve tespitlerden sonra somut olaya gelince; davacı, tescilini dava konusu yaptığı ve yükleniciye ait 5 numaralı bağımsız bölümü 10.05.1972 tarihli satış sözleşmesi ile yükleniciden temlik aldığını belirtmiştir. Davacının dayanağı sözleşme yüklenicinin alacağının temlikine ilişkin olup geçerlidir. Temlik alınan bağımsız bölümün bedeli ödenmiş ve davacılara teslim edilmiştir.
    Bu durumda mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda dava konusu dairenin bulunduğu yapıda kat irtifakı kurulmadığından yerinde keşif yapılarak ve bilirkişiden rapor alınmak suretiyle binada kat irtifakı kurulacakmış gibi bağımsız bölümlere özgülenecek arsa payları bilirkişilere hesap ettirilmeli, dava konusu 5 numaralı daireye isabet eden arsa payı davalı yüklenici adına tapuda kayıtlı olan 85/2240 paydan iptal edilerek davacılar adına tesciline karar verilmelidir.
    Değinilen bu hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 25.09.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.