14. Hukuk Dairesi 2014/9949 E. , 2014/10438 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Şenkaya Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/02/2012
NUMARASI : 2011/182-2012/10
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi, tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03.04.2013 gün ve 2013/2425 Esas, 5170 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılar T.tüzel kişiliği v.d. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı İ. Köyü temsilcisi tapu ile maliki oldukları taşınmaza davalılar tarafından müdahale edildiğini, 114.000.00 m2 çayırı davalıların kullandığını ileri sürerek müdahalenin önlenmesini ve uğradığı 7000 TL zararın davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar T. Köyü, B. Köyü ve K. Köyü vekili karşılık davada dava konusu yerin davalı köylerin müşterek yaylası ve merası olduğunu, İ. Köyünün müdahalesinin önlenmesini ve tespit edilen zararın tespit tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı İsusu Köyünün davalı köylere karşı açtığı davanın reddine, gerçek kişilere karşı açtığı davayı atiye bıraktığından karar verilmesine yer olmadığına, karşı davada müdahalenin önlenmesi ve tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmiş, bu karar Dairemizce “…..davacı-karşı davalı İsusu Köyünün davasının 1086 sayılı HUMK’un 193/son hükmü uyarınca öngörülen süre içerisinde açılmadığı, bu nedenle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden, hükmün bozulmasına ve bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve bu kez; davacı İ. Köyünün davasının açılmamış sayılmasına, karşı meni müdahale ve tazminat davasının ve gerçek kişilere karşı açılan men"i müdahale davası önceki hüküm ile kesinleşmiş olduğundan bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu karar da Dairemizce “...Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan söz edilerek “aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Davalılar vekili kararın düzeltilmesini istemiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-6100 sayılı HMK’nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.
4721 sayılı TMK’nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
442 sayılı Köy Kanununun 37/7 maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
Ancak, On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi Ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
1-Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
2-Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.
3-Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
Aynı Kanunun Geçici 1. maddesinin 13. fıkrasında; “1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur” hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm Kanunun “Yürürlük” başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince; 6360 sayılı Kanunun karar düzeltme talebinin incelendiği tarih itibariyle yürürlüğe girdiği ve davacı İ.Köyü ve davalılar B. Köyü, K.Köyü ve T."ün 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişilikleri kaldırılarak mahalle olarak S. ve Ş. ilçe belediyelerine katılmaları nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatları kalmadığından ve davada katıldıkları ilçe belediyeleri taraf olacağından 6360 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin 13. fıkrası gereğince işlem yapılması gerektiğinden hükmün öncelikle taraf teşkili yönünden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde öngörülen hususlardan hiçbirisine uymayan sair karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, (2) numaralı bent uyarınca; davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile bozmaya ilişkin Dairemizin 03.04.2013 tarihli, 2013/2425 Esas, 2013/5170 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.09.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.