18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/19507 Karar No: 2016/20065 Karar Tarihi: 28.12.2016
Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/19507 Esas 2016/20065 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın görev yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarını işlediği ve suçun Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı sonucuna vardı. Sanığın 43/2 ve 265/3. maddeleri uygulanmamış olsa da karşı temyiz bulunmadığı için bozma yapılamayacağı belirtildi. Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli kararıyla hak yoksunluğu uygulanması olanaklı olmamakla birlikte, mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde re\"sen, TCK\"nın 53. maddesinin 1 ilâ 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanabileceği belirtildi. Sonuç olarak, sanığın ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmemesi sonucunda, temyiz davası esastan reddedilerek mahkeme kararı onandı. Kanun maddeleri ise TCK 43/2, TCK 265/3, TCK 53/1-b ve TCK 53/1-c oldu. TCK 43/2, suçu birden fazla kez işleyenlerin cezalarında artırım yapılması hükmünü içerirken, TCK 265/3 görevi yaptırmamak için direnme suçunu tanımlar. TCK 53/1-b ise hak yoksunluğu cezasını, TCK 53/1-c ise yetkilerin kısıtlanmasını düzenler.
18. Ceza Dairesi 2015/19507 E. , 2016/20065 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret HÜKÜMLER : Mahkumiyet KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanıklara yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Sanığın, görevi yaptırmamak için direnme eylemini birden fazla görevliye karşı bir suç işleme kararı kapsamında tek bir fiil ile gerçekleştirmesi ve birden fazla kişiyle birlikte işlemiş olmasına karşın, TCK"nın 43/2, 265/3. maddeleri uygulanmamış ise de karşı temyiz bulunmadığından bozma yapılamayacağı, TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağı ortadan kalkmış ve yine aynı Kanunun 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmemiş ise de, mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde re"sen, TCK"nın 53. maddesinin 1 ilâ 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkün görüldüğünden, bu hususların bozmayı gerektirmediği, Anlaşıldığından, sanık ...’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 28.12.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.