10. Hukuk Dairesi 2014/23889 E. , 2015/4998 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Dava, yurtdışında Türk vatandaşlığında geçen borçlanmaya esas süreleri talep tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanabileceğinin ve Alman rant sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak tespiti istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Yargılama giderleri (hüküm tarihinde yürürlükte bulunan) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323. maddesinde sayılarak, (ğ) bendinde vekâlet ücretine de yer verilmiştir. 29.05.1957 gün ve 4/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, karşı tarafa yüklenmesi gereken ve yargılama giderlerinden olan vekâlet ücretine, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden (resen) hükmedilmesi gerekir.
Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir (HMK m. 326/I). Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır(HMK m. 326/2). Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesinde tarafların kusuru değil, davada haklı çıkma oranları göz önünde tutulmuştur.
Somut olayda; Türk vatandaşlığından izinle çıkan davacı, dava dilekçesinde Türk vatandaşı olduğu dönemde yurtdışında geçen süreleri 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanabileceğinin ve sigorta başlangıcının Alman rant sigortasına tabi çalıştığı 09.03.1979 tarihi olduğunun tespitini istemiş; sigorta başlangıcına yönelik talebini sonradan 01.08.1979 olarak ıslah etmiştir. Mahkemece, ıslah talebi
doğrultusunda karar verildiği görülmekle, bu hali ile dava dilekçesindeki talep çerçevesinde kısmen haklı çıktığı belirgin olan davalı Kurum lehine, avukatla temsil edildiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan tarife uyarınca vekalet ücretine karar verilmesi ve davalı Kurumun, kabul ret oranına göre yargılama gideri ile sorumlu tutulması gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesindeki atıf gözetilerek, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Hüküm fıkrasının yargılama giderine ilişkin beşinci bendinde yazılı “davalıdan” sözcüğünden önce gelmek üzere, “takdiren 26,50 TL’sinin” rakam ve sözcüklerinin, aynı bent sonuna “bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına” sözcüklerinin; vekalet ücretine ilişkin yedinci bendi sonuna “1500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.