MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, emlak ofisi işlettiğini, B Blok 5. kattaki dairenin davalıya satışı için aracılık ettiğini, davalının talebi ile ev için kombi tesisatı ve laminant parke döşemelerini davalı adına yaptırdığını, yapılan bu işlere karşılık davalı adına fatura kesildiğini, fatura bedelleri kendisi tarafından ödendiği için bu işlerden kaynaklanan alacakları bu firmalardan temlik aldığını, doğalgaz tesisatı ve işçilik bedeli ile laminant parke döşeme ve işçilik bedelinin tahsili için davalı hakkında icra takibi yaptığını, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacıya borcunun bulunmadığını, fatura ve temliknamelerin tek taraflı ve bilgisi dışında düzenlendiğini, davacının elinde alacağını ispat için belge bulunmadığını savunarak davanın reddini, % 40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini dilemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında emlak alım satımına ilişkin yazılı herhangi bir sözleşme olmadığı, emlak işine konu ev için davacının yaptığı harcamalarla ilgili irsaliyeli faturalar dışında başkaca yazılı bir belge ibraz edemediği, davalı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi ispat yönünden yazılı bir belge ibraz etmediği, faturanın tek başına hukuki ilişkiyi ispata yeterli olmadığı, davalının da akdi ilişkiyi inkar etmesi nedeni ile davacının fatura konusu malları teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği, davacıya yemin telif etme hakkı hatırlatıldığı halde davacı vekilinin yemin deliline dayanmayacağını beyan ettiği gerekçesi ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalıya ait daireye kombi tesisatı ve laminant parke döşeme imalatlarını davalı adına yaptırdığından bahisle, vekaletsiz iş görme hükümlerine dayanarak eldeki davayı açmıştır. Davacının dayandığı 15.09.2010 ve 02.09.2010 tarihli temliknameler ve davalı adına düzenlenen 15.09.2010 ve 16.08.2010 tarihli faturalarda gösterilen malzemelerin, yapılan keşif sonucu davalının dairesinde kullanıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacı vekaletsiz iş görme hükümlerine dayanarak davalının dairesinde yaptırdığı kombi tesisatı, laminant parke ve işçilik bedellerini istemekte haklıdır. Bu durumda mahkemece, kombi tesiatı ve işçilik, laminant parke ve işçilik bedellerinin yapıldıkları tarih itibariyle bedelleri belirlenmeli ve belirlenen bedelle sınırlı olarak davanın kabulüne karar verilmelidir. Bu yönlerin gözardı edilerek davanın tümden reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.