15. Ceza Dairesi 2015/4467 E. , 2016/2676 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması,
2-5237 sayılı TCK"nın 204/1, 62/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar ile resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, Cumhuriyet savcısı ve sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik yapılan temyizlerin incelenmesinde;
5271 Sayılı CMK"nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından, sanık ... müdafinin yaptığı itirazı üzerine, ilgili Ağır Ceza Mahkemesinin yaptığı inceleme sonucunda verdiği red kararı ile verilen kararın kesinleştiği, diğer taraftan Cumhuriyet savcısının temyizinin nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen kararı da kapsadığı anlaşıldığından, 5271 Sayılı CMK" nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran Cumhuriyet savcısının haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE,
2-Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyizlerin incelenmesinde ise,
Sanıklar hakkında hükmolunan ceza miktarına nazaran, sanıklar müdafiilerinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi uyarınca uygunlanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318.maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanıklar ..."ın, yetkisiz olarak katılan ... İnşaat ve Tic. A.Ş."nin borçlu, kendisinin alacaklı olduğu, 18.02.2008 tanzim tarihli, 18.02.2009 vade tarihli, 1.650.000 Euro bedelli bir senet düzenleyip, bu senedi diğer sanık ..."a ciro ettiği ve sanık ... "ın da icra takibinde bulunduğu iddia edilen olayda;
Dosya kapsamına göre, sanık savunmasında katılan şirketin 2008 yılı Haziran ayına kadar yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğunu, aile şirketindeki hisselerini usulsüz şekilde boşandığı eşi üzerine devrettiklerini, bu konuda ... Cumhuriyet Başsavcılığına 2009/830 soruşturma nosu ile şikayette bulunduğunu ve... Ticaret Mahkemesinde genel kurul kararının iptali ve ortaklığının tescili davası açtığını beyan ettiği, dosya içerisinde yargılama sürecinde mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemeleri haricinde, suça konu senedin düzenleme tarihi olarak görünen tarihte, müşterek imza ile şirketi temsile yetkili olan katılan ... adına atılmış bulunan imzanın, söz konusu şahsa ait olup olmadığına ilişkin çok sayıda özel bilirkişi incelemesi raporları sunulduğu, yine icra takibine itiraz üzerine ... İcra Hukuk Mahkemesince alınmış olan çok sayıda bilirkişi raporu bulunduğu, raporlardan bir kısmında, söz konusu imzanın katılan ... eli ürünü olmadığı, diğer raporlarda ise, zikredilen kişinin eli ürünü olduğu belirtilmiş olduğu, mahkemece raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğinin anlaşılmış olması karşısında, maddi gerçeğin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkartılması açısından, sanığın savunmasında bildirdiği suç duyurusu ve genel kurul kararının iptali ve ortaklığının tescili davası neticelerinin araştırılarak, gereken belgelerin onaylı suretinin dosya içerisine alınması ve bilirkişi raporları arasında çelişkinin giderilmesi için de, şirketi temsile yetkili olan diğer kişiler ... ve ..."ın usulüne uygun mukayese imzaları alınıp, dosyanın Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilerek, denetime olanak sağlayacak ve çelişkiyi giderecek şekilde bilirkişi raporu alınması, ayrıca katılan şirketin şirket kayıtları ve ticari defterleri üzerinde, dosyada bulunan bilirkişi raporları gözetilecek şekilde, senet tanzim tarihi olarak görünen 18.02.2008 tarihinde senet bedeli olan 1.650.000 Euro"nun sanık ... veya sanık ... tarafından katılan şirkete borç verildiğine yada sanık ..."un ortak olması karşılığında verildiğine veya sanıklar tarafından herhangi bir sebeple verildiğine ilişkin bir kayıt bulunup bulunmadığı, bu kişiler tarafından verilerek şirket kayıtlarına giren söz konusu miktarda bir para olup olmadığının ehil bilirkişi kurulu tarafından tespit edilmesinden sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre, sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, Cumhuriyet savcısı ve sanıklar müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.03.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.