16. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/3918 Karar No: 2020/5851 Karar Tarihi: 27.11.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/3918 Esas 2020/5851 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalılar (Hazine hariç) arasında bir kadastro tespitine itiraz davası görülmüş ve mahkeme, dava konusu taşınmaz hakkındaki kadastro tespitinin ve üzerindeki şerhlerin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescil edilmesi yönünde karar vermiştir. Ancak Yargıtay, önceki bozma ilamında belirtildiği gibi, dava konusu taşınmazın 2/B alanında kaldığının kesinleştiğini ve tapu kaydının iptali ve tescil isteminin asliye hukuk mahkemeleri tarafından yapılması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, taşınmazın eylemli orman olup olmadığına dair değerlendirme yapılamadan hüküm kurulması da isabetsizdir. Kanun maddeleri olarak 3402 sayılı Yasa ve 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. madde gösterilmiştir.
(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2020/3918 E. , 2020/5851 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVALILAR : HAZİNE, ... DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Önceki bozma ilamında özetle; "Kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin davada; orman tahdidinin ve 2/B madde uygulamasının iptali ile taşınmazın orman sınırları içine alınmasına karar verilmesinin doğru olmadığına, kullanıcı tespiti hakkında bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmaz hakkındaki kadastro tespitinin ve taşınmaz üzerindeki şerhlerin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamında da değinildiği gibi, dava konusu 108 ada 476 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak yapılan 2/B uygulaması ile 2/B parseli olarak Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı ve çalışmanın 12.11.1993 tarihinde ilan edilerek 15.05.1994 tarihinde kesinleştiği Orman İdaresi tarafından bu işleme karşı hak düşürücü süre içerisinde açılan bir dava bulunmadığı ve bu haliyle taşınmazın 2/B alanında kaldığı hususu kesinleştiği anlaşılmaktadır. Orman İdaresi tarafından orman iddiasına dayanarak taşınmazın orman vasfıyla tescili ve kullanıcı şerhinin iptali talebiyle açılan dava 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesine göre düzenlenen kullanım kadastro tutanağının askı ilan süresi içinde açılmış ise de yapılan bu kadastro işlemi 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların fiili kullanıcılarının tespiti amacına yönelik olup, bu tespite karşı askı ilan süresinde kadastro mahkemesinde açılacak davanın da kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde olması gerekir. Bu nedenle taşınmazın tapu kaydının iptali ve orman vasfıyla Hazine adına tescili istemi talebi bakımından davada görevli mahkeme Kadastro Mahkemesi olmayıp Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Hal böyle olunca; tapu iptali ve tescil talebinin tefrik edilip görevsizlik kararı verilerek, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davacı ... İdaresinin taşınmazın eylemli orman olduğu iddiasıyla kullanıcı şerhinin iptaline yönelik talebi bakımından ise taşınmazın tespit tarihi itibariyle eylemli orman vasfında olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.