Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7696 Esas 2016/4957 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın, ... A.Ş"nin Yönetim Kurulu Başkanı olduğu, suça konu çekteki 2. ciro kaşe ve imzanın kendisine ait olduğu, suça konu çeki sanık ..."dan satmış olduğu mal karşılığı aldığını, daha sonra çekin sahte olduğunun anlaşıldığını, suça konu çekin lehdarının sanığın ortağı olduğu şirket, keşidecisinin ise ...Ltd. Şti"nin yetkilisinin ...olduğu, bu kişinin bulunamadığı ancak imza örneklerine ulaşıldığı, bu araştırma esnasında keşidecinin...16. Noterliğinde düzenlenmiş, ... isimli kişiye verilmiş vekaletnamesine rastlandığı, çeki bu kişinin keşide etme ihtimaline karşı, keşideci ..., vekili ... ve sanığın imza örneklerinin elde edilerek çek üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, 15.04.2010 tarihli bilirkişi rapora göre, çekin ön yüzündeki keşideci imzasının keşideci ..., vekalet verilen... ve sanık ..."ya ait olmadığı gibi, 1.ciro imzasının da sanık ..."ya ait olmadığının belirlendiği, ancak sanığın çekte lehdar olarak gösterilen şirketin ortağı ve yetkilisi olduğu bu şekilde dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
Katılan ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın savunmasında bildirdiği, suç tarihinde birlikte ortak oldukları ... isimli şahsın suça konu çek belgesini imzalayarak katılana vermiş olabileceğini bildirmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle suç tarihindeki şirket ortaklarının tespiti ile sanığın ortağı olduğunu beyan ettiği ... ve varsa diğer ortakların bulunup dinlenilerek, gerektiğinde imza ve yazı örnekleri temin edildikten sonra, çek belgesindeki yazı ve imzalar ile karşılaştırılarak inceleme yaptırıldıktan sonra sonucuna göre, sahte çek belgesini kimin düzenleyip katılana vererek kullandığının tesbitinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ve katılan şirket vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/04/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.